Seramik sanayinin gelişmesi ve doğaltaşı mükemmel derecede kopyalar hale gelmeleri tekerimize çomak sokuyor…
Çin’in uygulamaya başladığı ekonomik programın bahanesine sığınmadan kabul etmeliyiz ki, ihracat son 2 yıldır düşme eğiliminde… Bu tablonun daha acı verici tarafı, ihracat geliri düşerken Türkiye’nin miktar olarak daha fazla taş satıyor olması! Yani bir başka deyişle taşımızı her geçen yıl ne yazık ki daha ucuza satıyoruz.
Çünkü Türkiye’nin mermer üretiminde garip bir arz/talep dengesizliği var. Firmalara sorsanız devletten izin çıkmamasından, yeni ocak açamamaktan yakınır, üretim sorununa dikkat çeker. Ama pazara baktığınızda da her yıl onlarca yeni ürünün piyasaya sürüldüğünü görürsünüz.
Aslında işin sırrı tam da bu noktada.
Çünkü, bu üretim bolluğuna karşılık pazardan talep artmayınca, olan fiyatlara oluyor!
Bakınız iki yıl önce İtalya Mermer Makinaları Üreticileri Konfederasyonu Başkanı Flavio Marabelli verdiği bir röportajda, “Türk firmalarının az kar marjıyla ihracat yapması en çok bizi kaygılandırıyor. Çünkü az kazandığında az yatırım yapacak ve İtalya’dan daha az makine alacak. Birkaç sene daha böyle devam ederse, maliyetini kurtaramayacağı için mermer üretimi durma noktasına gelebilir” demişti.
İç pazara bakacak olursak da manzara iç acıcı değil. Son 15 yılda bu ülkede yapılan kamu binalarına, havaalanlarına, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne filan bakmanız her şeyi anlatıyor! Dahası dünyanın en büyük doğaltaş üreticisi ve ihracatçılarından biri olan Türkiye, ne kadar doğaltaş ithal ediyor, onu da iyice bir incelememiz lazım!
Demem o ki; sıkıntılı bir dönemdeyiz…
Ortak akılla, yeni pazarlar bulmak ve stratejiler geliştirmek zorundayız…
Tek korkum Marabelli’nin söylediklerinde haklı çıkması!