Doğaltaş sektörü için sıkıntılı geçen 2023 yılının küresel bazda en pozitif gelişmelerinden biri Avustralya’dan gelmişti. Aralık ayında Avustralya hükümeti, işçi sağlığına olan olumsuz etkilerinden dolayı yapay taş üretimini yasaklama kararı aldı. Karar 1 Temmuz 2024 itibarıyla yürürlüğü girmiş olsa da, Türkiye adına 2024’ün ilk 5 ayında Avustralya pazarının yüzde 50 büyüdüğünün altını çizsek, bu kararın doğaltaş sektörüne etkisini en net şekilde anlatmış oluruz. Ancak daha da önemli olan, Avustralya’nın aldığı bu kararın, diğer ülkelere, özellikle de ABD’ye yansıyıp yansımayacağıydı kuşkusuz.
ACİLİYET ÇAĞRISI
Bu doğrultuda ilk haber Yeni Zelanda’dan geldi. Sendikalar, halk sağlığı uzmanları ve sosyal güvenlik uzmanları İş İlişkileri ve Güvenliği Bakanı Brooke van Velden’e yönelik bir açık mektup yayınladı. Mektupta Yeni Zelanda hükümetine, Avustralya örneğini takip etme, mühendislik taş ürünlerinin kullanımını, tedariğini ve üretimini yasaklama çağrısı yapıldı. Yeni Zelanda Sendikalar Konseyi Başkanı Richard Wagstaff yaptığı açıklamada, “Silikoz tedavisi mümkün olmayan bir hastalık. Ancak insanların buna maruz kalması önlenebilir. Bu talebin aciliyetini yineliyoruz. Hükümeti kanıtları dinlemeye ve yapay taşı yasaklamaya çağırıyoruz” dedi.
ABD’DE DE TARTIŞILIYOR!
Avustralya’da “Yapay taşlar, onu üreten işçileri öldüren bir moda ürünüdür. Alternatifler kolayca bulunabilirken, neden mutfaklarımızda şık bir sonuç için işçilerin yaşamlarını riske atıyoruz?” itirazlarıyla başlayan bu hareket için şimdi gözler ABD’ye çevrilmiş durumda. Peki ABD’de durum ne? Henüz hukuki bir adım atılmamakla birlikte Avustralya’daki yasak sonrası medyada kompozit taş ile ilgili haber ve görüşlerin sayısı artmış durumda. Mimarlara yönelik bir dergide de kompozit taşların insanların ölümüne neden olduğu ima edilirken olası bir yasağı ne sonuçlar getireceği de tartışma konusu yapılmış.