Aslında beklenmeyen bir tablo değil karşımıza çıkan.
Xiamen Fuarı’nda Çin’e dair edindiğimiz izlenimler, ABD pazarında yılın neredeyse tamamına yayılan sert düşüş, sorunlar, sıkıntılar…
Sonuç mu? 2 yıllık yükselişin aradan sonra yeniden düşüşe geçen ihracat geliri, 2 milyar dolar barajının altında kapanan bir yıl.
2023’ü bu şekilde kapatırken, insan 2024’e yeni umutlarla girmek istiyor.
Ancak burası da ayrı bir sorun. Türkiye’deki enflasyonist ortamda maliyetlerin hızla artışı, baskılanan, yerinde sayan döviz kuru, arada kalan ihracatçı…
Peki bir yol var mı? Bir ümit?
Gözlemlerimizi paylaşalım…
1- Orta Vadeli Program’da madenciliğe verilen değerin net bir şekilde ifade edilmesi, bürokratları da etkilemiş görünüyor. Afyon’daki Hayatımız Maden Çalıştayı’ndaki açıklamalar, bürokratik sıkıntıların aşılması adına umut verici. Madencilik Bakanlığı’ndan işlemlerin tek noktadan yürütülmesine kadar yıllardır sektör yöneticilerinden duyduğumuz talepler, artık devlet kanadında da dile getiriliyor.
2- Doğaltaş ile yapay ürünler arasındaki rekabette ‘belirleyici’ olabilecek bir karar alındı Avustralya’da… Yapaya gelen yasak, uzun dönemde diğer ülkelere de yansımaya aday.
3- Belki şu an sadece dedikodudan ibaret ama 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerin ardından döviz kurunda ciddi bir hareketlenme bekleniyor.
4- İhracatta 2023’ün yüzde 7,6’lık düşüşle kapatılmasına rağmen ton başına gelir rakamlarında bir artış söz konusu.
5- Tureks, mermer sektöründe Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlayan ilk firma oldu. Bu adımın ardından yeni firmaları da borsada görür müyüz diye düşünüyor insan…
Evet, 2023’ün özeti bu,
Bakalım 2024 neler getirecek?