Türkiye İhracatçılar Meclisi Maden Sektör Kurulu, Ege Maden İhracatçıları Birliği ev sahipliğinde, Ege İhracatçı Birlikleri’nde toplandı. Maden Sektör Kurulu Toplantısı öncesinde; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Başkanı İbrahim Alimoğlu, Denizli İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Memişoğlu ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Can basın toplantısı düzenledi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya sektör gündemine yönelik açıklamalarda bulundu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde 27 ana ihracatçı sektör bulunduğunu anlatan Çetinkaya, Maden Sektör Kurulu’nun madencilik sektörünün resmi temsilcisi olduğunu, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği ile birlikte gönüllülük esasına göre Maden Sektör Kurulunda yer alan Denizli İhracatçılar Birliği ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile birlikte 5 ihracatçı birliğinin madencilik sektörünün sorunlarının çözümü için aktif olarak görev yapacağını sözlerine ekledi.
Çetinkaya: Devlet hakkı konusunda çalışmalarımız sürüyor
Çetinkaya şöyle konuştu: “Madenlerde devlet hakkı yüzde 25 artırılmıştı. Yüzde 4’ten 5.62’ye çıkarılmıştı. Doğaltaşlarda bu sene uygulamaya alındı. Sektörden buna yoğun bir itiraz geldi, bu dönemde yapılmaması yönünde. Bununla ilgili Maden Sektör Kurulu olarak hem TİM hem Ticaret Bakanlığı ile yazışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Dolar çekiyle ödeme konusunda haklı bir talebimiz var
“Bir diğer önemli sorun ihraç kayıtlı ödemelerde dolarla çekiyle ödeme yapılamaması” diyen Çetinkaya, şu ifadeleri kullandı: “Alınan tedbirler gereği eğer ihraç kayıtlı bir satış yapıyorsanız bu şu anda ihracat sayılmıyor. Dolayısıyla ilgili ödemenin çek ödemesinin TL ile yapılması mevzuatla öngörülüyor. Bununla ilgili de Maliye Bakanlığı’na taleplerimizi Maden Sektör Kurulu olarak ilettik. Maalesef gelen cevapta mevzuat düzenlemesi ile yapıldığı ancak bu konuda değerlendirmelerin halen devam ettiği tarafımıza bildirildi. Biz de bunun takibini yapacağız. Çünkü sektörümüzün çok ciddi talebi var. Ama mevzuatı aşmamız da mümkün değil. Kaldı ki talebimizin haklı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü ihraç kaydıyla yapılmış adı üstünde ihraç etmek amacıyla yapılmış bir satış yöntemi bu. Dolayısıyla bunun ödemesinin de dolarla yapılabilmesinin önünün açılmasının haklı bir talep olduğuna inanıyoruz. Bir belgesel çekmek istiyoruz. Türk taşının markalaşmasıyla ilgili bir belgesel çalışması var. Bir proje üzerinde ilerliyoruz. YÖK’le devam eden burs projemiz var Maden Sektör Kurulu olarak yapıyoruz.”
Yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneldik
Rüstem Çetinkaya, madencilik sektörünün en önemli üç girdisinin akaryakıt, elektrik ve işçilik giderleri olduğunu, sektör olarak enerji maliyetlerini düşürmek için yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneldiklerini kaydetti. Türkiye’nin dört bir tarafında yatırımları olan madencilik firmalarının yenilenebilir enerji yatırımı yapmak istediğinin altını çizen Çetinkaya, “Son elektrik ve doğalgaz zamları bekleniyordu, oranları ile ilgili farklı değerlendirmeler vardı. Zamlar sürpriz olmadı. Dolardaki artışın enerji maliyetlerine yansıyacağı aşikâr. Kendi kendine yeterli bir sanayi lazım. Bu kapsamda yenilenebilir enerji için ucuz finansman sağlanmalı. Gerektiğinde proje bazlı çok düşük faizli, hatta faizsiz finansman modelleri geliştirilmeli” şeklinde konuştu.
İhmal edilen pazarlara odaklandık
Türkiye’nin doğal taş ihracatında uzun yıllardır lider pazar konumunda olan Çin Halk Cumhuriyeti’ne ihracatın 2017 yılında 945 milyon dolar seviyesinde iken, 2022 yılı sonunda 450 milyon dolarda kalmasının beklendiği, bu durumun sektörü nasıl etkileyeceği ile ilgili bir soru üzerine Maden Sektör Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya şöyle konuştu: “Çin’e ihracat azalıyor ama ABD pazarında ciddi bir artış söz konusu. Bu durum pazar çeşitliliğinin gerekliğini ortaya koyuyor. Büyük ekonomiler için bir öngörüde bulunmak mümkün, ancak Çin için bir öngörüde bulunamıyoruz. Ekonomistlerde bulunamıyor, Çin’de seçim belirsizliği var. Çin’in gayrimenkul devi Evergrande krizi söz konusu. Bütün bunlara rağmen Çin pazarında dibi gördük, daha makul seviyede olacağız. Bu süreçte diğer pazarlara odaklandık. Hindistan pazarında belli noktaya geldik. İhmal ettiğimiz pazarlara odaklanıldı. Ancak Çin’de eski seviyelere ne zaman gelinir öngörüde bulunmak zor.”
Türkiye ile Suudi Arabistan arasında son dönemde siyasi ilişkilerde olumlu gelişmelerin ihracat rakamlarına da pozitif yansımasını beklediklerini dile getiren Çetinkaya, Suudi Arabistan’a doğal taş ihracatında geçtiğimiz yıllarda 150 milyon dolar seviyesini yakaladıklarını, önümüzdeki süreçte Suudi Arabistan’a doğal taş ihracatının bu seviyelere çıkmasını umduklarını vurguladı.
Alimoğlu: Bu tablo sürdürülebilir değil
Daha sonra söz alan Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Bugün 1 Eylül. Eylül ayı geldiğinde tüm insanlık sonbaharı karşılar, yaza vedaya hazırlanır, şairlerin en çok üretken olduğu zaman olur şiirler öne çıkardı. Günümüzde zamları, enflasyonu konuşuyoruz. Dün gece sanayide kullanılan elektrik ve doğalgaza yüzde 50 zam geldi. Bu şartlarda üretim maliyetlerimiz iğneden ipliğe artacak. Girdi maliyetlerimizi nihai ürün fiyatlarına yansıtamadığımız üretici fiyat artış rakamları ve tüketici fiyat artış rakamlarıyla kendini gösteriyor. Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 150’yi bulmuşken, Tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 80’lerde kalmış durumda. Bu tablo sürdürülebilir değil” diye konuştu.
Ekonomilerin güçlü kalması en büyük beklentimiz
“Finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar başka bir sorun” diyen Alimoğlu şu ifadeleri kullandı: “Reeskont kredileri bir var bir yok. Faizler almış başını gitmiş. Bütün bunlara ilave küresel piyasalarda bir resesyon beklentisi her geçen gün güçlü bir şekilde artıyor. Ekonomiler güçlü olduğunda madene talep güçlü oluyor, ekonomiler kan kaybettiğinde madenlere talep bıçak gibi kesiliyor. Tabir yerindeyse ekonomiler nezle olduğunda, madenciler zatüre oluyor. O nedenle ekonomilerin güçlü kalması en büyük beklentimiz.”
Akın: “Yenilenebilir enerjide lisans bürokrasisi ortadan kaldırılmalı”
Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında enerji maliyetlerinin artacağı öngörüsüyle madencilik sektöründe pek çok firmanın yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneldiği bilgisi paylaşan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Akın, bu süreçte sektörün lisans bürokrasisine takıldığına dikkati çekti. “Lisans bürokrasisi ortadan kaldırılırsa enerjide darboğazını aşarız” diyen Akın, “Sektörün enerji ile ilgili ciddi yatırımları var. Bir çok firma rüzgar ve güneş santralleri kurdu. Hem enerji darboğazından şikayet ediliyor, hem de enerji santralı kurmak isteyenler bürokrasi ile boğuşturuluyor. Bürokrasi sorun olmaktan çıkarsa enerjide sorun olmaz. Mevzuat hazretlerini aşmamız lazım. Evet, finansmanda sıkıntı var ama bırakın finansman sorunu olmayan şirketler bu santralleri kursunlar” dedi.