Taşın en sıcak hali: Crazy Paving

0

Doğal taşta artık ‘sanat’ zamanı… Farklı dokunuşları olan, farklı yüzey işlemleriyle taşın doğallığına sanatsı bir dokunuş katan firmalar öne çıkıyor. Onlardan biri de D Style Mermer… Bugüne dek birbirinden şık işlere imza atan firmada, taşın doğallığının en yalın haliyle ortaya koyulduğu bir başka projeye götürüyoruz sizi. Crazy Paving adım verilen ve doğal taşa bambaşka bir sıcaklık katan projeye…

BENZERSİZ DOKU

Aslında tek bir taşın, farklı ebatlarda, düzensiz ve rastgele uzandığı bir tasarım olarak tanımlamak mümkün Crazy Paving’i… Silver Traverten ile yapılan uygulamaları da, Classic Traverten ile döşenmiş modelleri de farklı ayrı ayrı aynı sıcaklığı veriyor. Özellikle keskin bırakılan kenarlar, hem taşın benzersiz dokusunu ortaya çıkarıyor hem de açık alanda taşın sanat halini yansıtıyor.

ÖZEL PLAKADAN İMALAT

D Style Mermer kurucusu Dilek Karaoğlan, Crazy Paving’in son dönemin en popüler ürünlerinden biri olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Paver uzun yıllardır atık malzemelerin değerlendirilme modeli olarak düşünülmüş. Ancak Crazy Paving çok farklı ve özel bir model. Özel plakalardan imal ediyoruz. Hem Silver Traverten hem de Classic Traverten ile çok keyif veren geri dönüşler alıyoruz. Özellikle açık alan peyzajı ve bahçeler için çok ideal.”

Sıfırdan hayallere: Ural Group

0

Dipten zirveye bir yürüyüşün öyküsü bu… En zor koşullardan, en büyük zorluklardan hayallere koşuşun öyküsü… Amerikalılar’ın ifadesiyle ‘From zero, to hero’… Sıfırdan kahramanlığa… Gelin bu özel öyküye, Ural Group’un kuruluş öyküsüne kulak verin… Onlar iki arkadaş. Benzer yollardan geçen, benzer zorlukları aşan iki arkadaş. Hakan Ural ve Ali Düzgün. Kendi ifadeleriyle ‘yağcılıktan gelen’ iki ortak. Hakan Ural’ın mermer sektörüyle tanışması, iş makinesi sahibi dayısının yanında çalışmaya başlamasına dayanıyor. Kepçe ve ekskavatör yağlayan, mermeri tanıyan Ural’ın yaşamdaki en büyük kozu ise girişimci ruhu.

ÇEKİRDEKTEN YETİŞTİK

Bakın öykünün o ilk zamanlarını nasıl anlatıyor: “Askere gidip döndükten sona dayılarımla birlikte ortak bir makine aldık. Bir süre maden sektörüne çalıştık. Ancak sonrasında yeniden mermere dönüş yaptık. 1996 yılında sektörle tanışmıştım. Çekirdekten yetişmenin kelime karşılığı olarak 2009 yılında ilk şirketimizi kurdum. Doçe Madencilik’te Çinli ortaklarımız vardı. Sonrasında şirketimize talip çıktı, sattık. 2015’te ortağımla birlikte Batı Maden’i kurduk. 2024’te ben ortaklıktan ayrıldım ve yeni bir maceraya yelken açtık.”

FELİX GREY-DİAMOND GREY

Geliyoruz o yeni maceraya. Ural Group ve Ural Marble… Hakan Ural ve Ali Düzgün, 2024 yılında omuz omuza vermiş ve Ural Group’u kurmuş. Firma bünyesinde Beyşehir Üzümlü’de bir gri mermer ocağı bulunuyor. Buradan çıkarılan iki şık taştan açık tonda olanı Felix Grey… Daha koyu tonda olan taş ise Diamond Grey olarak satışa sunuluyor. Ural Maden bünyesinde ise Denizli’deki fabrika bulunuyor. Fason üretim yapmak üzerine üst düzey teknolojiyle oluşturulan fabrika, önümüzdeki aydan itibaren yüzde 100 kapasitesiyle çalışmaya başlıyor. 7 bini kapalı olmak üzere 41 bin m2’lik alanda birinci sınıf üretim yapılacak. Bunun için de 13 milyon dolar gibi bir yatırım yapılmış durumda. Bakalım iki ortağın hayalleri, Ural Group’u daha ne kadar ileriye taşıyacak?

Haz Mermer’den örnek proje

0

”Doğayla inşa ediyoruz, doğaya geri veriyoruz” sloganıyla yola çıkan Türk doğaltaş sektörünün köklü firmalarından Haz Mermer örnek bir projeye imza attı. Haz Mermer, Tema Vakfı ile işbirliği yaparak ağaçlandırma seferberliği başlattı. Firma, 2024 yılında başlayan proje kapsamında fabrika çalışanlarının doğum günlerinde 5’er adet ağaç bağışladı. Böylelikle ilk yıl sonunda toplam 395 adet fidan toprakla buluştu.

Haz Mermer Yönetim Kurulu Üyesi Akın Yeşilkaya, ”Doğadan aldığımızı doğaya geri verme düşüncesiyle yola çıktık. 2025 yılında ocak çalışanlarımızı da bu projeye dahil ediyoruz. Her geçen gün bu sayıyı artıracağız. Amacımız yeşil bir doğaya katkıda bulunmak” diye konuştu.

Kemal Arslan’ı kaybettik

0

Türk doğaltaş sektörünün duayenlerinden, Alacakaya Mermer’in kurucularından Kemal Arslan hayatını kaybetti.

Kemal Arslan’ın cenazesi, bugün öğle namazı sonrası Elazığ İmam-i Azam Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Elazığ Asri Mezarlığı’nda defnedilecek.

Merhum Kemal Arslan’a rahmet, Arslan ve Yaşlı ailelerine başsağlığı dileriz.

O şimdi taşa güzellik katıyor

0

Üniversitenin güzellik uzmanlığı bölümünü bitirdi ama mermer tozuna bulaşınca yaşamının rotası değişti…

Yaşam dediğimiz şey bir yolculuk… Bir yola çıkıyorsun, nereye gideceğini, hangi rotalardan geçeceğini, nereye varacağını yolda deneyimliyorsun. Hani o unutulmaz şarkı gibi… Siyah-beyaz film gibi biraz… Aslında en heyecan verici olan da bu belki. Sürprizler… Tıpkı İncilay Soydan’ın öyküsündeki gibi… O’nu sektörden gülen yüzü ve her zaman pozitif tavrı ile tanıyorduk. Sonra oturduk, yaşam öyküsüne kulak verdik… İki diplomalı bir insanın, ikisini de elinin tersiyle itip mermerin büyüsüne kendisini kaptırmasına hayret ettik. Gelin anlatalım…

İKİ DİPLOMAYA VEDA

Gazi Üniversitesi Cilt Bakımı ve Güzellik Uzmanlığı diplomasını eline aldığında herkesin ondan beklentisi, bu alanda bir kariyer yapmasıydı… Gençti, güzeldi, meslek de popülerdi! Ancak hani bazen bir elbise güzel de olsa ruhunuza oturmaz ya, oturmadı… Farklı bir rotaya, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’ne yöneldi… İkinci diplomasını aldığında devlet memurluğundan noterliğe kadar farklı seçenekler belirdi önünde… Ama yine “hayır” dedi… Bir dil okulunda çalışmaya başladı. Pazarlama departmanında başlayıp kurum müdürü olmuştu ama hala “Budur” dediği noktada değildi. Bir arkadaşının “Ermaş Mermer reklam yüzü arıyor” sözleri hayatını değiştirdi. Yolculuğun en keskin ve en keyifli virajı tam da burasıydı.

 

MERMER TOZUNA BULAŞINCA…

Önce reklam kampanyasında görev alan, ardından Ermaş’ta çalışmaya başlayan İncilay Soydan’a o günleri soruyoruz, derin bir nefes alıp söze giriyor: “Aslına bakarsanız ilk başta yapamayacağımı düşündüm. Patronum ‘Hadi bakalım çizmeleri giy, ocağa gidiyoruz’ dediğinde pek de hoşuma gitmemişti. Üstüm başım kirlendi. O gün patronumun ‘Artık mermer tozuna bulaştın. Bu işi bırakamayacaksın’ sözleri hala kulaklarımda. Yapar mıyım, yapamaz mıyım diye düşünürken işi öğrenmeye başladım. Bir süre ara verdikten sonra bu kez Stone By İda’da işe başladım. Bir gün bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken, tırın üzerinde plakaları sayıyordum. Saat akşam 7’yi geçmişti. O an bir yaptığım işi, bir de maaşımı düşündüm. Kendi kendime, ‘Ben bu işi neden kendim için yapmıyorum’ dedim… Kendi kendimi gaza getirmiş oldum, iyi ki de yaptım.”

“STAND BOYARKEN PROJE ALDIM”

Sonrası mı? Sadece bir gün sonra kendi şirketini yani White İnci Marble’ı kuruyor İncilay Soydan… Yaşamda sadece cesurların yelkenlerini dolduran rüzgar, tam burada arkasından esmeye başlıyor. Şirketi kurduktan bir gün sonra 30 konteyner sipariş alması, evrenin “Şimdi doğru yerdesin” mesajı oluyor sanki… Sonrasını gururla anlatıyor: “İlk yılımda İzmir fuarında stant açmıştım. Standı yapan kişi hakkında yakalama kararı varmış! Bir anda yakalandı ve ben standı nasıl bitireceğini düşünmeye başladım. Gece elimde boya kendi standımı hazırlarken Dubai’nin en büyük firmalarından Sobha’nın temsilcileriyle tanıştım. Yaşam, bu emeği ödüllendirdi sanki. Onların çok önemli bir projesi aldım ve benim için çok büyük bir adım oldu.”

HEM BLOK HEM PLAKA SATIŞI

Finalde White İnci Marble’ı ve doğal taşa olan tutkusunu soruyoruz İncilay Soydan’a… Yüzünde güller açarcasına anlatıyor: “White İnci Marble olarak blok ve plaka tedariğinde önemli mesafe aldık. Son dönemde Hindistan ve İtalya’ya blok, Dubai, Katar, Kuveyt gibi ülkelere de plaka satışı yapıyoruz. Yaptığımız projeler de bizim çok değerli. Doğal taşta en büyük tutkum butik taşlara. Özel olanı, az bulunanı değerli görüyorum. Farklı olmayı sevmek, farklı taşları sevmeyi de beraberinde getiriyor belki de… Bu yolculuğu ve beni ben yapan bu rotayı gerçekten çok seviyorum.”

Bu ikiliye dikkat: Aqua White – Aqua Gris

0

Enerjiyi hemen hissedersiniz… Gülen yüzlerden, kaliteli bir sunumdan, detaylardan… Hindistan’da henüz ilk gün… Aytap Madencilik çekiyor dikkatimizi… ‘Merhaba’ diyor, standa giriyoruz. Firma sahibi Burak Aydoğan ve Aytap AŞ. CEO’su Ümit Balbay ile tanışıyoruz, öykümüz de böyle başlıyor. Doğal taş sektöründe ismini yeni duyuyoruz belki ama profil, demir, saç ve ferforje ticaretinden yola çıkıp petrol işletmeciliği, inşaat sektörü, güneş enerjisi santrali ve tarım sektörlerinde iştirakleri bulunan Aydoğan A.Ş’nin madencilik alanındaki firmasının adı Aytap Madencilik…

ANAMUR’DAN ÇIKARILIYOR

2022 yılında Mersin Anamur’da ilk mermer ocağını açan Aytap Madencilik, birbirinden şık iki taşın üretimini gerçekleştiriyor. Standda ilk olarak Aqua White çekiyor dikkatimizi… Zarafeti, şıklığı ve lüksü temsil eden görüntüsüyle ilk bakışta insanı etkiliyor. Beyaz zemin üzerinde dans eden çizgiler, ruhunuzu harekete geçiren desenler.. Güçlü yapısıyla, cila tutuşuyla hemen her yüzeyde kullanıma uygun bir taş Aqua White… Özellikle de bookmatch kullanımıyla hayal gücünü zorlayan bir şıklığın ortaya çıkacağını söylemek mümkün.

İLGİ ODAĞI OLMAYA ADAY

Aytap Madencilik’in Anamur Ocağı’ndan çıkan diğer ürün ile Aqua Gris… Bünyesine gri ve beyaz su yollu hareketleri barındıran Aqua Gris de göz alıcı bir güzellik ortaya koyuyor. Yüksek üretim kapasitesi, yeni yatırımlarla güçlenen makine parkı ile doğal taş sektörünün dikkat çeken firmalarından biri olmaya aday Aytap Madencilik… Aqua White ve Aqua Gris, Hindistan’ta olduğu gibi Marble İzmir’de de ilgi odağı haline gelecek mi hep birlikte göreceğiz.

2B’de traverten zamanı

0

Yaşamda en kutsal şey emek… İçinde ‘emek’ olan, uğruna mücadele edilen her şeyin değeri, ikiye katlanıyor bizim gözümüzde. Bu da bir ‘emek’ öyküsü aslında. 2B Stone’un öyküsü… İki yol arkadaşı, Bayram Ali Gedik ve Selma Yüksel önce bir taşa inandı. Karaman Yollarbaşı Mevkii’nde açtıkları ocaktan Baran Grey üretimine başladı. 3 yıl içinde emek emek büyüttü, sektörün bilinen, sevilen ve dikkat çeken taşlarından biri haline getirdiler Baran Grey’i… İtalya’dan Çin’e, Hindistan’dan Mısır’a kadar birçok ülkeden Baran Grey’e dair talepler alan iki ortak, 2025 ile birlikte yeni ufuklara yelken açtı.

ADRES YİNE KARAMAN

Adres yine Karaman, ancak bu kez ürün farklı. 2B Stone’in üretim portföyüne eklenen yeni taş ise light traverten… Nisan ayı içinde tamamen faaliyete geçecek olan Karaman Traverten Ocağı’ndan çıkan taşın iki büyük avantajı var. Birincisi rengi… Firma ortaklarından Bayram Ali Gedik’in ifadesiyle ‘limestone tarzı’ açık bir renge sahip olan bu yeni traverten, büyük talep gören vein cut kesim için de çok uygun.

YENİ HEDEF ONYX

Gedik firmanın 2025 stratejisini anlatırken bir yeni hedefin daha altını çiziyor: “Baran Grey’e cidden büyük emek verdik. Bugün emeklerimizin karşılığını görmek, ayrı bir keyif. Şimdi travertende de aynı başarıyı yakalamak istiyoruz. Karaman’dan çıkardığımız light travertenin de sektörden ciddi talep görmesini bekliyoruz. Önümüzdeki sürece dair AR-GE çalışmalarımız sürüyor. Hedefimiz kısa vade içinde bir de onyx ocağını faaliyete geçirmek.”

Tasarımda hareketli taşların kullanımı

0

Doğanın sunduğu en etkileyici unsurlardan biri, taşların içinde saklı hareket ve dinamizmdir. Doğal taş sektöründe son dönemin modası da bu hareketli taşlar… Özellikle de egzotik Brezilya taşları, kendine has desenleri ve renk geçişleriyle tasarım dünyasında fark yaratmaya devam ediyor. İç mekanlara doğallık ve zarafet katmalarının yanı sıra yüzeylerinde oluşturdukları benzersiz hareketlilikleri ile de dinamik bir atmosfer oluşturuyor.

***

Ortamı canlandırmak ve tekdüzeliği yıkmak adına tasarımlarda hareketli taşlara başvurulur. Hareketli taşlar, genellikle belirgin damar yapıları, renk dalgalanmaları ve kontrast desenleriyle dikkat çeker. Taşların doğal dokusu, ışığın yansımasıyla sürekli değişen bir etki yaratır, bu da mekânda bir hareket hissi uyandırır.  Brezilya’nın en değerli doğal taşlarından Sodalit mavi mermer, derin mavi tonları ve nadir beyaz damarlarıyla lüks ve prestijli tasarımlarda tercih edilir. Azul Bahia graniti, lacivert zemin üzerine beyaz, açık mavi ve siyah kristallerle bezeli egzotik bir görünüme sahiptir.  İç mekân zeminleri, banyo ve mutfak kaplamalarında kullanıldığında özgün projeleri başarıyla tamamlar. Ayrıca, havuz ve spa gibi dış mekân uygulamalarında da dayanıklılığıyla öne çıkar. Azul Macaubas, mavi ve gök mavisi tonlarının yanı sıra altın veya bej damarlarla süslenmiş özel bir kuvarsittir. Yüksek dayanıklılığı sayesinde iç ve dış mekânlarda geniş bir kullanım yelpazesi sunar: Zeminler, merdivenler, masalar, lavabolar ve mutfak tezgâhları gibi.​ Beyaz, siyah, bej ve kahverengi tonlarının yanı sıra yarı saydam gri kuvars ve altın damarlarla karakterize Patagonia kuvarsiti, Paraiba turmalini gibi egzotik Brezilya taşları iç mekan tasarımlarında lüks aksesuarlar ve dekoratif objelerde kullanılır. Arka aydınlatma uygulamalarında, taşların yarı saydam yapısı sayesinde çarpıcı bir ışık oyunları ve derinlik etkisi oluşturulur. Özellikle renkli turmalin taşları, çeşitli desenler ve doku zenginliği yaratır.

Dekorasyonda hareketli taşların kullanımı, sabit ve durağan öğelerin arasında denge kurarak tasarıma görsel zenginlik ve akış kazandırır. Böylece, statik alanlarda bile bir yaşam ve enerji hissi yaratılır. Aynı zamanda, iç mekân tasarımlarında aydınlatmayla desteklendiğinde, egzotik Brezilya taşlarının damar yapıları daha belirgin hale gelir ve taşın doğal sanatsallığı vurgulanır.

Bu taşların Türkiye’nin birbirinden şık bejleri ile yakalayacağı uyum, oluşturulan hareketli tasarımlar, hem modern hem de klasik dekorasyon anlayışlarıyla mükemmelliği yakalar. Doğru malzeme ve renk kombinasyonlarıyla bu eşsiz taşları yaşam alanlarınıza taşıyabilir, doğanın büyüleyici hareketini mekânlarınıza yansıtabilirsiniz.

Hasan Ercazip yazdı: İzmir’in neyi eksik?

0

Telefon durmuyor, dostlar soruyor…

“Xiamen nasıldı?”

Evet, geçen yıla oranla çok daha pozitif bir hava hakimdi fuarda ama 2013’lerin, 2017’lerin üzerinden çok sular akmış.

Çinli dostlarımızın ifadesiyle, o altın günler artık çok uzakta. En acısı da, her zaman Türk taşlarıyla döşenmesine alıştığımız Çinli dev firmaların stantlarında Türk taşını mumla arar hale gelmemiz. Yer-gök Brezilya…

Fuarın çok ulusluluğu ise bir kez daha en çok üzerinde durduğumuz konu.

Ama gelin sadece Xiamen fuarına değil, başka bir yöne bakalım…

Mesela Marble İzmir’e…

Verona ve Xiamen fuarlarının ardından aklımda hep aynı soru oluyor: İzmir’in neyi eksik?

Karnımızdan konuşmaya gerek yok! En büyük eksik, fuarın çok uluslu kimliği… İtalyan milli katılımı, Brezilya milli katılımı, İspanya’sı, Portekiz’i, Mısır’ı…

Fuar sonrası ‘yabancı ziyaretçi eksik’ eleştirileri oluyor ama bence asıl eksik yabancı katılımcı!

Bakın bu fuara “En güzel yer benim olsun, yabancı nerede durursa dursun” diye bakarsak, birbirimize yaptığımız bayram ziyaretleri açmazına düşeceğiz. Havuzun suyunu artırmak, tüm gemileri yükseltmek için en kolay çözüm.

İZFAŞ’ın yeni genel müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, Xiamen’de sektörle birlikteydi. Fuarcılık geçmişi, konulara hakimiyeti, pozitif enerjisi ve iletişim becerisiyle “Liyakat nedir, neden ihtiyaç vardır” sorusunun yanıtı gibiydi.

Hem Türk doğal taş ailesinin bir parçası hem de İzmirli olarak kendisinden talebimiz net:

Daha çok uluslu bir Marble..

“PUR kablolar ocaklar için ideal seçenek“

0

ZAYIF AKIM KABLO ÜRETİMİNİN DEV FİRMASI MEKAS KABLO’NUN
SATIŞ VE PAZARLAMA KOORDİNATÖRÜ AHMET ŞAMİL ONUR İDDİALI

Türkiye’de üretim maliyetlerinin geldiği nokta ortada. Hal böyle olunca üretim maliyetlerini düşüren, başka bir ifadeyle şirketlere nefes aldıran her ürün çok değerli… Bu ürünlerden biri de özellikle yüksek kaliteli PUR (Poliüretan) kablolar… Özellikle mermer ocaklarında yüksek verim sağlayan bu ürünü anlatmadan önce, altındaki imzayı yani Mekas Kablo’yu tanıtmak gerekiyor.

2009 yılında İstanbul Sancaktepe’de üretime başlayan Mekas Kablo, 16 yılda bir dünya devi haline gelmiş. Zayıf akım kablo sektöründe 500’den fazla bayisiyle yurt içinde güçlü bir dağıtım ağına sahip olan, 50’den fazla ülkeye ihracat yapan, küresel pazarda saygı gören bir dev… Artan üretim kapasitesi ve genişleyen ürün yelpazesiyle yatırımlarına devam eden Mekas kablo, 2021 yılında üretimini Kocaeli Dilovası OSB’deki 13 bin m²’lik modern tesisine taşımış. TOBB tarafından “Türkiye’nin Hızlı Büyüyen Şirketleri” arasında 38. sırada yer alarak önemli bir başarıya imza atan Mekas Kablo yenilikçi vizyonuyla, kendi bünyesindeki Ar-Ge ve test laboratuvarıyla, 17’si mühendis 100’e yakın personeli ve son teknolojiye sahip makine parkuru ile gelişmeye devam ediyor.

MALİYET AVANTAJI SAĞLIYOR

Zayıf akım kablo üretiminin bu dev firmasını tanıttıktan sonra geliyoruz mermer sektörüyle kesişim noktasına… Mekas Kablo Satış ve Pazarlama Koordinatörü Ahmet Şamil Onur, PUR kabloların ocaklar için katkısını şöyle özetliyor: “PUR kablolar, mermer ve maden ocaklarında karşılaşılan zorlu çalışma koşulları için ideal bir çözüm sunuyor. Mekanik dayanımları sayesinde gerilme, yırtılma ve aşınmalara karşı dirençli olan bu kablolar, ağır iş makinelerinin yoğun olduğu maden ocaklarında uzun ömürlü verim sağlıyor. Geleneksel TTR benzeri kablolar genellikle bir sezonluk kullanım ömrüne sahiptir. PUR kabloların üstün dayanıklılığı sayesinde kablo değiştirme sıklığını azalıyor, işletmeler için hem operasyonel verimlilik hem de maliyet avantajı getiriyor. Bu sayede mermer ve maden sektörlerinde işletmelerin kablo maliyetleri ve bakım gereksinimleri önemli ölçüde düşüş gösteriyor. Günümüz piyasa koşullarında pur kablolar ocaklar için en ideal ürün olarak öne çıkıyor. Ayrıca, PUR kablolar kimyasal dayanıklılık (yağ, benzin, solvent vb.), UV ve ozon dayanıklılığı, alev dayanıklılığı ve esneklik gibi özellikleri sayesinde farklı ortamlar için de kullanıma uygun.”

HEDEF DÜNYA DEVİ OLMAK

Son olarak Mekas Kablo’nun kısa sürede attığı bu dev adımların sırrını soruyoruz Satış ve Pazarlama Koordinatörü Onur’a… Finali şu sözlerle yapıyor: “Ülkemizde zayıf akım kablo alanında öncü olma ve dışa bağımlılığı azaltma hedefi ile yola çıktık. Bu doğrultuda birçok sektöre hitap eden, geniş bir ürün gamına sahibiz. Savunma sanayinden haberleşme sektörüne, inşaat sektöründen elektrikli araç şarj kablolarına dek 10 binin üzerinde ürün ile müşteri ve kalite odaklı hizmet etmekteyiz. Mekas Kablo’yu zayıf akım kablo sektöründe öne çıkaran temel unsurlar; kalite odaklı üretim anlayışımız, müşteri ihtiyaçlarına hızlı ve esnek çözümler sunabilmemiz, güçlü ihracat ağımız ve yenilikçi Ar-Ge çalışmalarımız. En önemli gücümüz uzman saha satışçılarımız ve satış destek ekibimiz ile müşteri taleplerine hızlı cevap veriyor ve özel üretim kablo çözümleri sunabiliyoruz. İhracat bizim için anahtar kelime. Bugün itibarıyla 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyor ve ciromuzun %50’sini ihracattan elde ediyoruz. Hedefimiz, ihracattaki gücümüzü artırarak Mekas Kablo’yu dünya çapında en güvenilir zayıf akım kablo markalarından biri haline getirmek.”