İMİB BAŞKANI ÇETİNKAYA, 2024 İÇİN DEVLET HARÇLARI VE ORMAN BEDELLERİNDE İNDİRİM TALEP ETTİ:
Türk ekonomisinde gündem Orta Vadeli Program (OVP)… 2024-2026 dönemine dair ekonomik öncelikleri ve hedefleri içeren program, 3 yıllık yol haritamızı çiziyor. Peki bu programda madencilik sektörüyle ilgili maddeler ne ve sektör için ne anlam ifade ediyor? Bu konuyu konuşmak için Verona’da Maden Sektör Kurulu ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya’nın karşısına oturduk. OVP’yi ve doğaltaş sektörünün gidişatını konuştuk.
1- RUHSAT GÜVENLİĞİ OVP’DE
Öncelikle OVP ile başlayalım. Programda madencilikle ilgili yer alan maddelerden mutlu olduğunu gördüğümüz Çetinkaya, “OVP’de bizim de sürekli altını çizdiğimiz toplam 5 madde bulunuyor” diye söze giriyor ve şöyle devam ediyor: “Bunların başında ruhsat güvenliği geliyor. OVP’de yatırım güvenliği olarak geçen bu madde bizim için çok değerli. Biz sonuçta devlete ait madenlerin belli süreler için işletme ruhsatı alarak işleten kişileriz. Doğal olarak bu ruhsatların mutlaka bir sürekliliği olması gerektiğinden söz ederiz. OVP’deki söz konusu maddede, maden arama faaliyetlerinin kamu yararına faaliyet olarak tanımlanması ve yatırım güvenliğini artıracak temel düzenlemelerin yapılması hedefi yer alıyor. Bu maddeden dolayı çok mutluyuz ve bunun takipçisi olacağız.”
2- TEK DURAK OFİSE ONAY
İMİB Başkanı Çetinkaya’ya göre OVP’deki bir diğer önemli kazanım, sektörün ‘tek durak ofis’ diye tanımladığı noktaya yapılan vurgu. O maddeyi şöyle anlatıyor Rüstem Başkan… “Tüm tabii kaynak yönetim sistemlerinin tek bir elden yönetilmesinden söz ediyor OVP. Biz sürekli 8 bakanlık, 16 ayrı kurumdan aldığımız izinlerin tek bir elden yürütülmesini istemiş, buna da tek durak ofis adını koymuştuk. Bunun OVP’de yer bulduğunu görüyoruz. İzinlerin tek bir noktadan ve süratli bir şekilde alınması, madencilerin bu süreçlerin içinde savrulmaması gerekiyor. Bu açıdan tek bir muhatabın olması çok değerli. Ayrıca Enerji Bakanlığı’ndan ayrılarak Tabii Kaynaklar Bakanlığı kurulması talebimiz vardı. Programın satır arasında Tabii Kaynaklar ifadesinin yer alması da bu anlamda önemli bir adım.”
3- OVP FARKLI, UYGULAMA FARKLI!
3 yıllık vadede, OVP’de madencilikle ilgili maddeler sektör için pozitif. Ancak güncel işleyiş konusunda bir değişiklik var mı diye sorarsanız, cevap negatif. Rüstem Çetinkaya, bürokrasiye bir çağrı yapıyor tam da bu noktada… “OVP’de maden arama faaliyetinin kamu faaliyeti olarak tanımlanması bu işe ne kadar önem verildiğinin göstergesi. Ancak cumhurbaşkanımız tarafından konulmuş bu iradenin, bürokrasi tarafından erezyona uğratılmaması lazım. Hali hazırda Orman Bakarnlığı’nın bakış açısı, OVP’deki bu iradeyle pek örtüşmüyor. Konulmuş bu iradenin kurumlara ve topluma aktarılmasına ihtiyaç var. Biz bunun takipçisi ve neferi olacağız.”
4- PETROL DEĞİL HAMMADDE
Madenciliğe daha geniş bir pencereden bakmak gerektiğinin de altını çiziyor Rüstem Çetinkaya… Maden Sektör Kurulu Başkanı’na göre 2050 yılında dünya çok farklı bir noktaya gelecek. Şöyle özetliyor: “Biz Maden Sektör Kurulu olarak kritik hammaddeler yasası çıkarılması gerektiğini üzerine basa basa söylüyoruz. Zira dünyada 2050 yılına gelindiğinde artık hammaddeye bağımlılık söz konusu olacak. Petrole, doğalgaza değil madenlere bağımlılık olacak. Bunun altını yüzbinlerce kez çiziyoruz. Örneğin 2050 yılında eğer temiz enerjiye geçiş yapmak istiyorsanız, yeşil enerjiden söz ediyorsanız kritik minerallere en azından kendi kendinize yetecek kadar sahip olmak zorundasınız. Bu her ülke için bir zorunluluk. Örneğin 2050 yılında yeşil enerjiye geçişten söz ediliyor. Elektrikli araçlar burada ‘kurtarıcı’ olarak öne sürülüyor. Ancak şunu söyleyebilirim, elektrikli araç üretmek için dünyada şu ankinin 6 katı kadar daha çok maden çıkarmak gerekiyor.”
5- İLETİŞİM BAŞKANLIĞINA ÇAĞRI
2050 vizyonundan bahsederken, konu Türkiye’nin maden potansiyeline geliyor. Çetinkaya, Türkiye’nin bu alandaki zenginliğine vurgu yaparak, “Bazıları çıkıp ‘Bizde her maden yok’ diyor. Hayır biz madencilik açısından gayet varlıklı bir ülkeyiz ve kendi kritik hammaddelerimizi bir önce bulup çıkarmamız gerekiyor. Ama gelgelelim, Türkiye’de maden karşıtlığı giderek artıyor. İnanılmaz boyutlarda bir durum! Depremde, yangında tüm imkanlarını seferler ediyorsun, iş makinelerinle olaya müdahale ediyorsun, “Bu personeline çift maaş verdin mi” diye soru geliyor! Biz çevre duyarlılığına sahip herkesle, bir masa etrafında oturup bir noktada buluşmaya hazırız. Ancak çevreci maskesinin ardına gizlenen, asıl amaçları ve beslendikleri kaynak farklı olan gruplar da var. Devletin burada devreye girmesi, iletişim başkanlığının madencilik konusunda bizimle ortak çalışması gerekiyor. İletişim başkanlığının elindeki imkanlarla bir sinerji yaratmalıyız. Oraya da çağrımızı yapıyoruz” diyor.
6- ÇOK ZOR GÜNLER KAPIMIZDA
OVP ve madencilikten sonra biraz daha kendi alanımıza odaklanıyor ve doğaltaş sektörünün son durumuna geliyor. Maalesef Çetinkaya bu anlamda sıkıntılı bir tablonun altını çiziyor: “2023 sonu itibarıyla maden sektörünün toplam ihracatının 5.5 milyar dolara düşeceği görünüyor. 1 milyar dolarlık kayıp söz konusu. 2022’yi 2 milyar dolar barajında kapattığımız mermerde ise 2023 sonu itibarıyla 1.8 milyar doların altında kalacak gibi görünüyoruz. ABD pazarında yüzde 20 gibi ciddi bir düşüş var. Çin’de şu an için yüzde 4 civarında bir düşüş görünse de son çeyrekte çok daha sert bir gerileme öngörüyoruz. Genel veriler bize gösteriyor ki, bu gerileme devam edecek. 2024 ve 2025’te de bu düşüşün devamı edeceğini tahmin ediyoruz. Hatta dünyadaki küresel ekonomik verilere baktığımızda 2026 için de pozitif bir veri alamıyoruz. Çok çok zor bir dönem bizi bekliyor.”
7- MALİYETLER AŞAĞI ÇEKİLMELİ
Peki bu karamsar tabloda sektörün en az zararla yola devam etmesi için ne yapmak gerekiyor? İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, hem firmalara hem de devlete seslenerek röportajımızı noktalıyor: “Tüm arkadaşlarımızı zor bir dönem bekliyor. Satışla ilgili küresel bir gerileme olduğu için, bu alanda yapılacak çok fazla bir şey yok. Markalaşıp katma değerli ürün satmak zorunda sektörümüz. Başka yolu yok. Firmalar bazında bize düşen maliyetleri aşağıya çekmek. Maliyetlerimizin aşağı çekilebileceği en önemli kalem ise devletin aldığı bedeller. Orman bedellerinde, ruhsat harçlarında, devlet haklarında tüm idarelerin bizi rahatlatacak önlem alması şart. Aksi taktirde madenciler çok zor durumda kalacak.!”
OVP’DE MADENCİLİKLE İLGİLİ MADDELER
1- Tüm tabii kaynak yönetim sistemlerinin birbiriyle uyumlu bir kurumsal yapılanmaya kavuşturulmasını teminen bu faaliyetlerin tek elden yönetilmesine yönelik gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
2- Maden kaynaklarının uluslararası standartlarda aranarak ekonomiye kazandırılması, arama ve üretimde sürdürülebilir madencilik politikalarının yaygınlaştırılması sağlanacaktır.
3- Sorumlu madencilik ilkeleri çerçevesinde belirlenen stratejik ve kritik minerallerin arama, üretim ve zenginleştirme çalışmaları artırılacaktır.
4- Maden arama faaliyetleri mevzuatta kamu yararına faaliyet olarak tanımlanacak ve madenlerin işletilmesinin türlerine, niteliklerine ve sürdürülebilirlik ilkelerine göre detaylı olarak ele alındığı yatırım güvencesini artıracak yeni bir temel düzenleme hazırlanacaktır.
5- Yerli kömür ve temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi ile ekonomik değeri yüksek ürünlerin elde edilmesine yönelik Ar-Ge faaliyetleri sürdürülecektir.