RöportajlarMarble Trend Özel Röportaj: Siz taşı seçmezsiniz TAŞ SİZİ...

Marble Trend Özel Röportaj: Siz taşı seçmezsiniz TAŞ SİZİ BULUR

-

Marble Trend Özel Röportaj: Siz taşı seçmezsiniz TAŞ SİZİ BULUR

BAB Architects’in iki kurucusu İrem Arıbaş ve Hüseyin Beş ile doğal taşı konuştuk

Doğanın binlerce yıl içinde sakladığı bir büyü doğal taş… Bir de o taşı, usta dokunuşlarıyla eşsiz eserlere dönüştüren eller var: Mimarlar… BAB Architects de usta elleriyle öne çıkan firmalardan biri… World Architecture Festival (WAF) Awards’ta finalistler arasına giren BAB’ın iki başarılı ismi İrem Arıbaş ve Hüseyin Beş ile hem projelerini hem de doğal taşı konuştuk…

ÜNİVERSİTEDEN ORTAKLIĞA

Önce BAB’ı biraz tanıyarak başlıyoruz sohbete… 2018 yılında İç Mimar Hüseyin Beş ve Mimar İrem Arıbaş tarafından kurulmuş BAB Architects… Aslında öykünün başı iki idealist öğrencinin üniversite yıllarına dayanıyor… İrem Hanım başlıyor söze ve “Kariyer yolculuğumuz aslında üniversite dönemlerinde başladı. Devamında uzun yıllar özel sektörde ayrı ayrı projelerde çalıştık. Süreçte tasarım yapmanın keyfini ve sorumluluğunu fark ettiğimizde böyle bir yapıyı ideallerimize göre, kendi üslubumuzla kurmak istediğimizi anladık” diyor.

İç Mimar Hüseyin, Yurdaer Beş ve Mimar İrem Arıbaş

 SIRA YENİ HAYALLERDE

Peki 6 yılda kat edilen yol… Öykünün bu bölümünde Hüseyin Beş giriyor söze ve şöyle devam ediyor: “Öncelikli amacımız her zaman konforu ve doğru alanları tasarlamayı estetikle birleştiren ve en doğru karışımı bulmayı hedefleyen bir firma olmaktı. Ürettiğimiz projelerin özgün olabilmesine ve katma değer yaratmasına odaklandık. Bu yolun başındaki hayallerimizi gerçekleştirmiş ve bugün yeni hayaller kurabilen insanlar olmaktan çok mutluyuz. Mesleğimizin bizi bu kadar heyecanlandırması en büyük şansımız.”

POTANSİYELİ GÖSTERME FIRSATI

Geliyoruz firmanın 2024’deki büyük başarısına… Anadolu Ajansı İstanbul Genel Müdürlüğü ve Açık Ofisi projesiyle World Architecture Festival (WAF) Awards’ta “Inside – Workplace (Large)” kategorisinde finalist olan İrem Arıbaş ve Hüseyin Beş’i kutlayıp bu ödülün mimarlar için anlamını soruyoruz. İrem Hanım heyecanı gözlerine yansımışçasına anlatıyor: “Anadolu Ajansı İstanbul Genel Müdürlük ve Açık Ofis Projesi, toplam 15 bin m2 inşaat alanına sahip bir yapının dış cephe tasarım ve uygulaması tamamlanmış ancak iç mekanların tamamen kaba inşaat halinde teslim alınmasıyla sıfırdan planlanan ve tasarlanan bir iç mimari proje. Çok uluslu tasarım yarışmaları bizi her zaman çok heyecanlandırıyor. İstiyoruz ki sesimizi ve tasarım potansiyelimizi tüm dünyaya gösterelim. WAF gibi büyük organizasyonlar bizlere bu fırsatları verdikçe, biz yurt içi ya da yurt dışındaki Türk tasarımcılar olarak bu coğrafyanın renklerini, dokularını ve dünya ile olan bağını anlatma şansı buluyoruz.

Bunun Türkiye’ye katma değeri çok yüksek. Günümüzün en önemli ve değerli sermayesi insan sermayesi. Bu ve bunun gibi yarışmalardaki başarılar ülkemizdeki insan sermayesinin değerini ve dolayısıyla ülkenin değerini arttıran unsurlar. Türkiye potansiyeli çok yüksek bir ülke. Biz bunun farkındayız. BAB olarak bir başarı kazanmışsak eğer buna ‘biz’ olarak bakmayı tercih ediyoruz. Bütün meslektaşlarımız, meslek adayı öğrenci arkadaşlarımız ya da mimarlık- tasarımcılık hevesindeki herkes…  Bütün ülke. Bu tip kazanımlar işlerin gelişmesine, strüktürün devam etmesine ve sağlam olmasına olanak sağlıyor.”

“TÜRK TAŞININ TANITIMI ADINA BÜYÜK BİR ŞANS”

Bir doğaltaş dergisi olarak konuyu farklı bir yöne taşımak istiyoruz. WAF ile İstanbul Maden İhracatçıları Birliği arasında bir sponsorluk anlaşması imzalandı ve bu yıl ‘Best Use of Stone’ isimli özel bir ödül de verildi. Bunun Türk doğaltaş taşının tanıtımına nasıl bir katkı vereceğini soruyoruz… Hüseyin Beş şu noktaların altını çiziyor: “Türkiye, doğal taş rezervleri ve çeşitliliği açısından dünya çapında önemli bir konuma sahip. WAF ise mimarlık dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olarak, küresel ölçekte büyük bir etkiye sahip. Dolayısıyla bu anlamda yapılan bu sponsorluk anlaşmasını aynı zamanda bir güçler birliği olarak yorumlamak isteriz. Bu yıl “Best Use of Stone” ödülünün verilmesi ise Türk doğaltaşının uluslararası alanda tanıtımı açısından büyük bir fırsat sunuyor olacak. Bu adım, Türk doğal taşının benzersiz özelliklerinin dünya çapındaki mimarlar, tasarımcılar ve yatırımcılar tarafından keşfedilmesini sağlayacak. WAF gibi bir platformda bu tür bir ödülün verilmesi, Türk doğal taşının estetik, dayanıklılık ve sürdürülebilirlik gibi özelliklerini vurgulayarak, küresel pazarda marka değerini artıracaktır. Bu fırsat tabii ki gurur ve mutluluk verici…”

HER PLAKA FARKLI ETKİ YARATABİLİYOR

Peki Türkiye’nin gururu bu iki isim için doğal taş ne ifade ediyor? Onları etkileyen özel bir taş ya da renk var mı? İrem Arıbaş bu sorumuzu şöyle cevaplıyor: “Doğal taşlar çok çeşitliliği olan bir malzeme türüdür, iç mekanlara ayrı bir doku katar. Zararlı madde ve toksin içermez. Böylece hem iç hem de dış mekanlarda güvenle kullanılabilir. Bununla birlikte insanlar tarafından bilinen ve kullanılan en eski inşaat malzemelerinden birisi. Ayrıca kurtarılabilen ve geri dönüştürülebilen bir malzeme olması sayesinde ekosistem üzerindeki olumsuz etkileri azaltır. Favori taş konusuna gelince… Doğal taşlar, ürün çeşitliliği kadar yüzey çeşitliliği de olan malzemeler. Aynı doğal taştan elde edilmiş plakalar dahi birbirinden çok farklı yüzey etkisi yaratabiliyor. Malzemenin bu imkânı ve eşsiz karakteri sayesinde tek bir türe veya renge bağlanmak çok zor. Projelerimiz özelinde bir doğal taşı aklımızda bir fikirle yerinde seçmeye gittiğimizde dahi inanın tüm bağlar her seferinde, anlık olarak yeniden kuruluyor. Bir cümleye sığdırmak gerekirse, bir doğal taşı, bir katalogdan veya sadece bir parça numuneyle asla tam olarak siz seçemezsiniz, ihtiyacınız olan malzeme bütünü ile karşı karşıya geldiğiniz çokça seçenek arasında sizi kendisi bulacaktır.

 

TAŞIN ÖNÜNDEKİ ENGEL ZAMAN VE BÜTÇE

Aklımızdaki asıl soruyu sormadan olmaz… Bir doğal taş ülkesi olan Türkiye’de doğal taşın yeterince kullanılıp kullanılmadığı konusuna yöneliyoruz. İki başarılı isim ‘yeterince’ vurgumuza değinerek söze giriyor: Tabii ki ülkemizde çok sayıda önemli projede başarılı doğal taş kullanımı örneklerine rastlıyoruz. Ama sahip olduğumuz imkanlar dahilinde, dürüst davranmak gerekirse, sorunuzdaki ‘yeterince’ detayına ‘evet’ dememiz maalesef hala zor. Oldukça geniş kullanım alanı olan doğal taş, gelişen teknoloji ile artık neredeyse her alanda yer bulabilir bir nitelikte. İşçilikten kaçmadan, işlenmesi için gerekli zamanı tanıyarak ve doğru ellerle buluşturarak doğal taş malzeme kullanımını bir sanat eseri haline getirebilirsiniz. Ancak kendi deneyimlerimizi de referans alarak, ülkemizde projelere ayrılan zamanın ve bütçelerin bu olanağı bir parça baltaladığını düşünüyoruz. Mimar ve iç mimarlar olarak malzeme seçimlerimizde; seçtiğimiz ürünlerin projeye, çevreye, ülkeye sağlayacağı katma değer ile ilgili olarak müşterilerimize karşı söz sahibi olabilsek de son sözü söylemekle ilgili maalesef yeterli fırsatı bulamıyoruz. Başta ne kadar ısrarcı olsanız da, bazı sonuçların son kullanıcı tarafından bizzat tecrübe edilmeden, olumlu etkileri gözle görülmeden ikna gücü kazanabilmesi zor. Biz bunun yerine belli regülasyonlar ve yönetmeliklerle malzeme seçimlerimiz ile öngördüğümüz katma değerlerin desteklenmesi önemli bir adım olabilir görüşündeyiz.”

Diğer İçerikler

Yapaya yasak genişliyor

Doğaltaş sektörü için sıkıntılı geçen 2023 yılının küresel bazda en pozitif gelişmelerinden biri Avustralya’dan gelmişti. Aralık ayında Avustralya hükümeti,...

Marble Trend Özel Haber: Bu filmin sonu yok!

Türk doğaltaş sektörü, kamudaki ithal taş aşkı ile bir kez daha sırtından vuruldu...Nereden başlasak, nasıl anlatsak… “Bu filmi görmüştük”...

İMİB Tarım ve Orman Bakanlığı ile bir araya geldi

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Tarım ve Orman Bakanlığı ile bir araya gelerek madencilik sektöründeki sorunları ve çözüm önerilerini...

Marble Trend Özel Araştırma: Dünyada neler oluyor?

Kriz İtalya’yı ‘pas’ geçtiDoğal taş üretiminde dünyanın en büyük iki ülkesinden biri olan Türkiye özellikle blok pazarında sıkıntılı günler...

Stone+tec Nürnberg büyümeye devam

Bizimkisi bir aşk hikayesi… Nostaljik bir film gibi… Nürnberg Stone+tec özel bir fuar bizim için. Neden mi? 2007 yılında...

Marble Trend Özel Analiz: Her yer karanlık!

Genel Yayın Yönetmenimiz Hasan Ercazip, doğal taş sektöründe 2024’ün fotoğrafını çekti...“Karanlıkların en yoğun olduğu an, aydınlığa en yakın andır…”...

Çok Okunanlar

- Advertisement -spot_imgspot_img

Bunlara da göz atabilirsin
Diğer Haberler