Mermer camiasının içinde bulunan İtalya’daki bir dostuma sordum…
“Diyelim ki; İtalyan bir mimar, herhangi bir devlet projesinde 14 bin metrekare beyaz mermere yer verecek ve tercihini de Carrara Mermeri yerine Muğla Mermeri’nden yana kullandı. Nasıl bir tepki gösterirdiniz?”
Verdiği cevap o kadar netti ki, ikinci bir soruya gerek kalmadı…
“Mimar deli mi? Niye böyle bir saçmalık yapsın!”
Ama gelin görün ki, Türkiye’de muadili varken, ithal taş tercih etmek saçmalıktan öte bir hastalık!
Bakınız dünyanın sayılı beyaz mermer üreticilerinden biri Türkiye… Muğla White, Kemalpaşa White, Afyon White, Marmara White ve türevleri en çok ihraç ettiği, dünya markası haline gelmiş mermerlerinden…
Dünyadaki beyaz mermer pazarında İtalya’nin Calacatta, Yunanistan’in Thassos ve Vietnam White taşları Türkiye’nin en ciddi rakipleri… Özellikle Amerika, Ortadoğu ve her kamu binasında sadece beyaz mermeri tercih eden Türkmenistan pazarında kıyasıya bir rekabet yaşanıyor…
Türk taşı dünya klasmanında rakiplerini zorlasa da maalesef kendi ülkesinde yenilgi üzerine yenilgi yaşıyor…
2002’den bu yana doğaltaş sektörünün içindeyim… 18 yılda Türk taşının Türkiye içinde ihanete uğradığı büyük kamu projelerini yazsam bu köşeye sığmaz…
Son olarak Ankara’da yapımı süren Yargıtay binasının 14 bin metrekarelik dış cephe kaplamasında zafer Yunanistan’ın Thassos taşının oldu.
Atina’da böyle büyük metrajlı bir kamu binası inşaatına Thassos White yerine başka bir ülkenin beyaz taşı kullanılsa, büyük olasılıkla kıyamet kopardı. Bizde tokatı yiyen Türk doğaltaş sektörü, öteki yanağını dönmekten başka bir şey yapamıyor!
“Marka” olsun diye debelenip durdukları Türk taşına, ilk kazığı Türkiye atıyor!
Dünyadaki şu ölümcül ortamda, her türlü bürokratik sorunlara, yüksek maliyetlere rağmen, varını yoğunu ortaya koyan, Türk ekonomisine güç katmaya çalışan insanlara, vicdansızlık yapılıyor…
Bu bir delilik.. Böyle saçmalık olmaz..
Kamu adına bir şey yapılacaksa, önce o kamunun değerlerine sahip çıkılmalı…