Zeki Alasya-Metin Akpınar ikilisinin efsane oyunuydu Yasaklar… 1980 sonrasının Türkiyesi’nde iktidarın uygulamaya koyduğu saçma yasaklarla ince ince dalga geçen oyundaki bazı replikler, halen aklımın bir köşesinde durur.
1980 Türkiyesi’nden çok uzaktayız. Teknoloji değişti, devir değişti, ülkenin başrolündeki aktörler değişti.
Gel gör ki, ‘yasaklar’ halen gündemde.
***
Türkiye’de ihracatçı birlikleri, üyelerinden gelen talepler doğrultusunda proje üretmeye, sorunlara çözümler bulmaya çalışıyor.
Sektörde kime gitsek ortak dert ruhsat izin süreçleri. Bürokratik işlemlerin uzaması, zaman kaybında modanın değişmesi, bu belirsizlik ortamında yatırım yapmanın zorluğu…
Gerek İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), gerek Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) bu konuya eğilmek istiyor.
Ticaret Bakanlığı’ndan cevap geliyor: Yasak…
Madenciler, Türkiye’de alışık olmadığımız bir vizyonerlikle gelecekte şirketlere yön verecek öğrenciler için burs projesi başlatıyor.
Bakanlık diyor ki: Yasak…
Ve ekliyor… Siz ihracatçı birliğisiniz, sadece ihracatı geliştirici adımlar atabilirsiniz.
Kitaba bakarsan, haklılar.
Ama…
Sanırsın burası İsveç, her şey kitabına göre işliyor!
***
Bakınız…
Deprem hepimizi yerle bir etti. Yıkıldık, ama hala ayakta durmaya çalışıyoruz.
Ekonominin durumu ortada.
Madencilik, bu noktada dört elle sarılmanız gereken bir sektörken, bu sektör üretimin önünün açılması için çırpınırken ‘yasaklar’la oyalanmayı hiç mi hiç hak etmiyor.
Çözüm üretilmiyor madem, bari yeni engeller yaratılmasın…
Ne demişti Diyojen?
Gölge etme başka ihsan istemem!