Rutini bu denli özleyeceğimiz hiç aklınıza gelir miydi?
Dostlarımızla el sıkışabildiğimiz, sevdiklerimize gönül rahatlığıyla sarılabildiğimiz günler ne kadar uzak şimdi!
Peki ya fuarlar?
Doğaltaşın bayramı olan, dostlarla buluştuğumuz, en yeni ürünleri, en güzel uygulamaları gördüğümüz fuarlar…
İnsan, elindekilerini değerini kaybedince çok iyi anlıyor,
Fuarlar olmayınca, sektördeki son durumu görmek için küçük küçük turlar yapıyoruz.
Bizim çektiğimiz fotoğraf şu:
* Öncelikle sektör, pandeminin ilk günlerindeki buhrandan kurtulmuş. Nereye gitsek, hummalı bir çalışma. Biz bu insanlara boşuna “taşı sıkıp suyunu çıkaran” insanlar demiyoruz.
* Özellikle işlenmiş ürün pazarında bir hareketlenme söz konusu. Fabrikalardaki çalışma temposu üst düzeyde.
* Blok pazarı, ebatlıya oranla sanki biraz daha durağan.
* Gri ocaklarındaki artış devam ediyor. Şu an itibarıyla en popüler konum Yılanlı bölgesi. Bej piyasası hafif hafif hareketleniyor.
* ‘Sunum’ konusunda ciddi bir atak var. Birbirinden şık showroomlar açılıyor, Türk taşının güzelliği, ‘sunum’ kalitesiyle birleşiyor.
* Ve gençler… Enerjisiyle, dinamizmiyle, çalışkanlığıyla öne çıkan gençler… ‘Y Kuşağı’nın ayak sesleri daha güçlü bir şekilde duyulmaya başlıyor.
* “Her kriz, bir fırsattır” diyenlerin sayısı da hiç azımsanacak gibi değil. Yeni fabrikalar açılıyor, yeni yönetim binaları yapılıyor, yeni ocaklar için makineler çalışmaya başlıyor.
2020 için bizim gördüğümüz mevcut tablo bu. Şimdi aklımızda tek bir soru var:
Peki 2021 nasıl geçecek?