Posta kutuma düşen bir basın bülteni…
İnsanı acı acı gülümsetiyor.
Aynen şöyle…
“Türkiye üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru kayısıdan 2016/17 sezonunda 273.4 milyon dolar döviz girdisi sağladı. Kuru kayısı ihracatımız miktar bazında yüzde 14’lük artışa karşın, değer bazında yüzde 16 düşüş gösterdi. Kuru kayısının ortalama ihraç fiyatı yüzde 25 geriledi. Türkiye Kuru Meyve İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, dünya genelinde kayısı üretiminin yüzde 60’ını, ihracatının ise yüzde 70-75’ini karşılayan Türkiye’nin kayısı piyasasında fiyatları domine edememesine gerekçe olarak ihracatçıların kalitede rekabet etmek yerine, fiyatta rekabet etmeyi tercih etmelerini gösterdi.”
Bilmem size de tanıdık geliyor mu bu durum?
Demek ki neymiş?
Eğer sen, malının değerini bilmezsen…
Eğer sen, kaliteyle rekabet yerine ‘fiyat kırarak’ rekabeti seçersen…
‘Birlik’ olmayı beceremezsen…
Sattığın ürün taş da olsa, kayısı da olsa, sonuç değişmiyor.
O yüzden dünyanın en büyük blok mermer üreticisi olan bu sektör için de özeleştiri yapma zamanı geldi de geçiyor.
Evet, ihracatta 2017 rakamları yüzümüzü güldürüyor ancak ton başına gelir rakamlarının giderek düştüğü de bir gerçek!
Bir an önce çatı birliklerinin omuz omuza vermesi ve ortak adımlar atması şart.
Ama tabii önce birliklerin kendi içinde ‘birlik’ olması gerek!
Ve emin olun o ‘birlik’, sosyal medya üzerinden ona buna saldırmakla, kendi gibi düşünmeyen herkesi ‘hain’ ilan etmekle, insanları ayrıştırmakla sağlanamaz!
Benden söylemesi.