İzmir’de 26 -29 Nisan 2023 tarihleri arasında 28. kez kapılarını açacak Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın danışma kurulu toplandı. Toplantının ardından Başkan Soyer, Marble’ın her yıl rekor kırarak ilerlediğini söyleyerek, “Dünyanın farklı kıtalarından katılımcı ve ziyaretçileri ağırlayacak fuarımız geçmiş yıllara oranla bu yıl önemli bir ticaret hacmi yaratacak. Marble için mobil uygulama yeniliğimiz var. Bu da çıtayı yükselttiğimiz anlamına geliyor” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, Türk doğal taşının dünyaya açılan kapısı olmaya devam ediyor. Yerli ve yabancı ziyaretçi sayısıyla dünyanın ilk üç doğal taş ve teknolojileri fuarı arasında yer alan Marble İzmir için Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ev sahipliğinde, Danışma Kurulu Toplantısı düzenlendi.

Toplantıya İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, Türkiye Madenciler Derneği Başkanı (TMD) Ali Emiroğlu, Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Başkanı İbrahim Alimoğlu, Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Hanifi Şimşek, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Afyon İsçehisar Belediye Başkanı Ahmet Şahin, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı ile birçok oda, birlik ve firmanın temsilcisi katıldı. Başkan Soyer, Danışma Kurulu Toplantısı sonrası basın mensupları ile bir araya gelerek fuara ilişkin açıklama yaptı.

Mobil uygulama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçen yıl 167’si ülke dışından olmak üzere binin üzerinde firmanın katıldığı fuarın, 145 ülkeden ise 8 bin katılımcının yanı sıra yurtiçinden de 78 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladığını hatırlattı. Bu yıl  fuarı yeniliklerle açacaklarının müjdesini veren Başkan Soyer, “Marble için mobil uygulama yeniliğimiz var. Bu da çıtayı yükselttiğimiz anlamına geliyor. Böylece dünyanın her yerinden herkese Marble’ı duyan, gelmek isteyen Marble’da alım yapmak isteyen, ürünlerden haberdar olmak isteyen herkesi bilgilendirecek bir mobil uygulamayı bu yıl ilk defa devreye aldık. Makine ve teknoloji firmalarımıza C holümüzde geçen sene olduğu gibi özel yer tahsis ediyoruz. Nisan ayına henüz üç ay varken fuarımızda boş alanın kalmayacağını şimdiden müjdelemek isterim. Ayrıca, yapacağımız yatırımlarla ileriki yıllardaki amacımız Marble İzmir fuarımıza katılmak isteyen tüm firmalara yer sunabilmek” dedi.

“Ülkemiz için çok güçlü bir ihracat potansiyeli yaratacak”
Başlamasına henüz 3 ay olmasına rağmen fuarın dolduğunu da ifade eden Soyer, “Şehrimizin tüm dinamiklerini harekete geçirecek, ülkemiz için çok güçlü bir ihracat potansiyeli yaratacak fuar olacak. Her yıl rekorunu kırarak ilerliyor. Bunu koruyarak ve ileriye taşıyarak çalışmaya devam ediyoruz. Bu fuar sadece sektörle ilgili bir fuar olmaktan çıktı. Bütün İzmir’in ekonomik dinamiklerini hayata geçiren bir fuara dönüştü. Biz biliyoruz ki bu fuarı çok daha fazla büyütmek mümkün. Bunu büyütmek istiyoruz çünkü büyük bir başarı var. Bundan daha iyisini yapmak mümkün. Hep birlikte milli bir mesele gibi  el ele vermek gerekiyor” diye konuştu.

“Bu yıl çok daha güçlüyüz”
İZFAŞ’ın en temel ve değerli özelliklerinden birinin öğrenen kurum anlayışıyla çalışması olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “Her fuar aslında bizim için bir okul. Fuarımıza katılan bini aşkın firmadan aldığımız geri dönüşler ve talepler sayesinde bu yıl çok daha güçlüyüz. Fuarın iç ve dış alandaki her santimetrekaresi sektörümüzden gelen öneriler ışığında uluslararası standartlarda fuarcılık hizmeti verecek” dedi.
 
“Kesintisiz işbirliği olanakları yarattık”
Marble İzmir’i daha da geliştirmek için ABD, Orta Doğu, Asya ve Avrupa bölgelerindeki ticari ataşeliklerle yıl boyunca kesintisiz işbirliği yaptıklarını ifade eden Tunç Soyer, şunları söyledi: “Bu çabalarımız sonucunda dünyanın farklı kıtalarından ziyaretçi ve katılımcılar Nisan ayında İzmir’de olacak. Ülkemizin farklı bölgelerinden ihracatçı birlikleri ve ticaret sanayi odaları işbirliğiyle alım heyeti programları düzenleyeceğiz. Fuarımızda bu sene beşincisi düzenlenecek Uluslararası Değişik Doğal Taş Tasarım Yarışması ile genç tasarımcıları, sektörün yenilikçi firmalarıyla bir araya getiriyoruz. Yarışma neticesinde hayata geçirilecek özgün tasarımları fuarımızda ziyaretçilerin beğenisine sunacağız.”

“Marble İzmir’in  ülkemize öncülük edeceğine inanıyorum”
Başkan Soyer Marble İzmir’in bu yıl, geçmiş yıllardan daha büyük bir ticaret hacmi yaratmasını öngördüklerini de anlatarak, “Çin, bu ticaret hacmini oluşturan en büyük ülkelerin arasında geliyor. Türkiye, doğası gereği mermerin ve doğal taşların binlerce yıldır dünyadaki en önemli rezerv alanı. Ne var ki bu rezervin bitmez tükenmez olduğunu düşünerek üretmeye devam edemeyiz. Geldiğimiz noktada, tüm çağdaş ülkeler gibi katma değerli üretime yatırım yapmak ve sektörün birim ihracat başına gelirini büyütmek zorundayız. Marble İzmir’in bu konuda da ülkemize öncülük edeceğine tüm kalbimle inanıyorum” diye konuştu.

“İhracatın 2.5 milyar doların üzerine çıkmasını hedefliyoruz”
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya ise İzmir mermer fuarının here yıl biraz daha büyüdüğünü ve güçlendiğini söyledi.
Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Başkanı İbrahim Alimoğlu mermer fuarının 50 katılımcı ile başladığı yolculuğunda binlerce katılımcıya ulaştığını belirtti. İbrahim Alimoğlu, “Bu yıl da mümkün olduğundan fazla bütçe ayırarak fuara güç katacağız. Türk doğal taş sektörü, 2022’de 2.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Marble Fuarı ile gerçekleştireceğimiz bağlantılarla 2023 yılı sonunda doğal taş ihracatının 2.5 milyar doların üzerine çıkmasını hedefliyoruz” diye konuştu.

“Fuara sahip çıkarak daha nitelikli hale getirmeliyiz”
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı (TMD) Ali Emiroğlu da sektörün dünyada sayılı rezervlere sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bizim bu alanda alacak çok yolumuz var. Sektör olarak üzerimize önemli görevler düşüyor. Bu fuara sahip çıkarak, daha da nitelikli hale getirmek için çaba sarf etmeliyiz.”
Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Hanifi Şimşek de yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Şimşek, sektörün tüm sıkıntılarını sık sık dile getirdiklerini belirterek, “Biz hepimiz burada bir aileyiz ve hep birlikte güzel çalışmalar yapacağız” dedi.

“İzmir artık fuarlar kenti haline geliyor”
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise 7 milyar dolarlık maden ihracatının yaklaşık 3 milyar dolarlık kısmının doğal taşlardan oluştuğunu söyledi. Bu fuarın sadece İzmir’i değil Türkiye’yi de ilgilendirdiğini belirten Ender Yorgancılar, “Yabancı katılımcı ve ziyaretçi sayısının her geçen gün arttığını görüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Tunç Soyer ve ekibine teşekkür ediyorum. İzmir artık fuarlar kenti haline geliyor. Bizim hedefimiz bu mermer fuarı gibi diğer fuarları da aynı boyutlara taşımayabilmek, geliştirebilmek. Bunlar hep birlikte olacak” diye konuştu.
İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, fuar hazırlıkları konusunda sunum yaptı.
Programda Tüm Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği tarafından 2022 – 2023 Sektöre Destek Verenler Ödülleri de sahiplerini buldu.

Binin üzerinde katılımcı 10 binlerce ziyaretçi
2022 yılında yerli ve yabancı bini aşkın firmanın katıldığı, açık ve kapalı olmak üzere yaklaşık 150 bin metrekare alanda düzenlenen Marble İzmir’i, Türkiye’nin dört bir yanından ve 145 ülkeden yerli ve yabancı 78 bini aşkın kişi ziyaret etti. Ülkemizin doğal taş zenginliklerini Türkiye ve dünyanın dört bir yanına tanıtan Marble İzmir, 2023 yılı için de doğal taş ihracatının can damarı olmaya devam edecek.

Raif Türk’ün ismi yaşatılacak
Sektöre ve fuara geçmişten günümüze güç katarak katkı sağlayan ve geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz TÜMMER Geçmiş Dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve Onursal Başkanı duayen iş insanı Raif Türk’ün isminin, sektör temsilcilerinin de önerisi ile fuarizmir alanını çevreleyen sokağa verilerek yaşatılmasının sağlanacağı da belirtildi.

Kent ekonomisine katkı
Fuar kapsamında; söyleşiler, etkinlikler, heykel, atölye vb. çalışmaları, doğal taş tasarım yarışması da düzenlenecek. Doğal taş ve mermer sektörünü İzmir’de buluşturacak Marble İzmir Fuarı, önceki yıllarda olduğu gibi turizmden konaklamaya, ulaşımdan yiyecek içecek sektörüne kadar birçok alanda kent ekonomisine de pozitif etki sağlayacak. Fuar nedeniyle kente gelecek yerli, yabancı katılımcı ve ziyaretçiler, İzmir’de konaklayıp kent ekonomisinde Marble bereketini hissettirecek.

“Değişik” tasarımlar Marble İzmir’le hayat bulacak
Marble İzmir, bu yıl 5.’si düzenlenecek Uluslararası Değişik Doğal Taş Tasarım Yarışması’yla da genç tasarımcıları sektörün yenilikçi firmalarıyla bir araya getirecek. Yarışma kapsamında hayata geçirilecek özgün tasarımlar, 28. Marble İzmir Fuarı’nda ziyaretçilerle buluşacak.

Hayatımız Maden mottosuyla Türkiye’nin yer altı zenginliklerini ekonomiye kazandıran 18 STK’nın üye olduğu Madencilik Platformu, başta maden ruhsatları olmak üzere sektörün gündemindeki sorunları Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı’ya aktardı.

Görüşmeye Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Ali Emiroğlu, Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Hanifi Şimşek, Maden Sanayii İşverenleri Sendikası (MASİS) Yönetim Kurulu Başkanı Naci İlci, Altın Madencileri Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, Krom Üreticileri Derneği Başkanı Bülent Aksu ve Aydın Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Mehmet Tuncer katıldı.

Xiamen Stone Organizasyon Komitesi, 5-8 Haziran 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek fuarın uluslararası katılıma açık olacağını resmen duyurdu. Ülkeye girişten 48 saat öncesinde Covid Negatif testi alanlar herhangi bir kısıtlama olmadan Çin’e girebilecek.

Xiamen Stone Fuarı, Covid 19 sınırlamaları nedeniyle 2020 yılında yapılamamış, 2021 ve 2022 yıllarında ise uluslararası katılımcı ve ziyaretçilere kapalı olarak gerçekleştirilmişti.

2020 yılı… Medmar, Konya Ocağı’ndan çıkardığı Blue Ice Grey’i sektörün beğenisine sunmuş. O dönemde yönetim kurulu başkanı Erol Berberoğlu ile görüşüyoruz, yeni yatırımların sinyalini alıyoruz. Aradan geçen 2 yılda önce Elegance ile sektöre yeni bir renk kazandıran, ardından Karaman Ocağı’ndan Cappadocia Grey üretimine başlayan firma yine hareketli. Son olarak Denizli’de satın alınan ocakla Medmar’ın üretim yelpazesine yeni bir gri eklendi. Medmar Yönetim Kurulu Başkanı Erol Berberoğlu’yla sohbete tam da buradan başlıyor, yeni taşı soruyoruz.

Berberoğlu her zamanki gibi özgüvenli giriyor söze, “Denizli’deki yeni ocağımız konusunda çok iddialıyız” diyor, yeni ürünü tanıtıyor… “Denizli’de üretimine başladığımız taşımız açık gri renkte. Homojen yapıda ve ocağımız büyük ebatlı blok verimliliğine sahip. Son dönemde sektörün beğenisine sunduğumuz Blue Ice Grey ve Cappadocia Grey de müşterilerimiz tarafından büyük ilgi gördü. Çalıştığımız firmalar ortaya çıkan üründen son derece memnunlar ve tekrarlanan siparişler almaya başladık.”

Burada Medmar’ın üretim politikası hakkında bir noktanın altını çiziyor Erol Berberoğlu… ‘Epoksi’ diye söze giriyor ve devam ediyor: “Blue Ice Grey gibi Denizli’den çıkardığımız yeni grinin en önemli özelliği epoksiye ihtiyaç duymaması. Şirket olarak hedefiimiz epoksi istemeyen ocakları işletmek. Epoksi kullanılan plakalarda m2’de birim maliyete 10-15 USD gibi bir maliyet ekleniyor. Bu açıdan baktığınızda epoksi istemeyen taşlar, daha yüksek kar marjı bırakmakta. Müşterilerimiz bu avantajı yaşıyor ve dolayısıyla ile biz de durumdan çok memnunuz. Üretimi artırma gayreti içindeyiz.”

Marble Trend olarak 59. sayımızda blok pazarı ve özellikle Çin’i mercek altına aldık. Hal böyle olunca, Medmar Yönetim Kurulu Başkanı Erol Berberoğlu’na da ‘Çin pazarında neler oluyor, nasıl gelişmeler bekliyorsunuz?” diye soruyoruz. Berberoğlu, “Küresel ölçekte önce pandemi, ardından doğan ekonomik kriz ve etkileri istinasız her ülkede devam ediyor. Ancak 20 senedir Çin’e gidip gelen, Çinli dostlarımızla iş yapan bir insan olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Çinliler çok çalışkan ve dürüst bir toplum. Hem maddi hem manevi olarak çok güçlü bir ülke. En kısa zamanda eski günlerine döneceğinden en ufak bir şüphem yok.” Diyor, bize de teşekkür etmek kalıyor.

Evet belki eski bir öykü ama bizim için çok özel. O yüzden her defasında altını çizmeyi seviyoruz. Stone+Tec ile Marble Trend Dergisi arasında duygusal bir bağ var. 2007 yılının Haziran ayında ilk sayımızı bastığımızda, Nürnberg’de ilk katıldığımız uluslararası fuardı Stone+Tec Doğaltaş ve Taş Teknolojileri Fuarı… Almanya’da, Avrupa’nın tam ortasında doğaltaş pazarının ve teknolojilerinin en gözde adreslerinden biriydi. İki yılda bir düzenlenen ve son olarak 2018 yılında gerçekleştirilen fuar, pandeminin de araya girmesiyle 4 yıl aradan sonra yeniden kapılarını açtı.

Stone+Tec, son dönemlerinde ciddi bir kan kaybı yaşıyordu. Yeni bir organizatörle, yeni bir başlangıç yaptı. Dört yıl aradan sonra ilk dikkatimi çeken şey, doğaltaş teknolojisindeki gelişmelerin bu fuarda ön plana çıkmış olmasıydı. Messe Fuar Merkezi’ndeki en büyük holün doğaltaş makinası üreten firmalara ayrılmış olması, en büyük yoğunluğu bu holde yaşanması ve teknolojisi güçlü firmaların yer alması, bunun bir göstergesiydi. Bana sorarsanız fuarın adının Tec+Stone olması bile düşünülebilirdi…   

Toplam 220 katılımcı firmanın yer aldığı, dört gün süren fuarı toplam 9 bin 600 kişinin ziyaret ettiği açıklandı. Stone+tec’in yeni organizatörü AFAG’ın genel müdürleri Henning ve Thilo Könicke, bu yılki fuarı gelecek için pozisyon alma konusunda iyi bir adım olarak gördüklerini belirterek şunlardı söyledi: “İlk Stone+tec etkinliğimiz bizi çok motive etti ve 2024 yılındaki fuarın daha da büyümesi için bize güven verdi. Biz sektörü sevdik ve bu fuarın potansiyeli var. Almanya ve ülke dışındaki partnerlerimiz ile birlikte bu fuarı daha da ileri taşımak istiyoruz.”

Fuara Türkiye’den Ak Stone, Adelsan, Attra, DS Stone, Mabella, Mahir Stone, Medmar, MKS, Modamar katıldı. Modamar firması sahibi Rıfat Özdilek fuarda teknolojinin öne çıktığının altını çizerken, “Bu fuara 3. kez katıldık. Daha önceki fuarlara oranla doğaltaşın daha geri planla olduğunu, teknolojinin öne çıktığını gördük. Kesim ve ebatlama makineleri yoğunluktaydı. Eski dönemlere göre genel olarak fuarın küçüldüğünü söyleyebilirim. Almanya ve Avusturya’daki büyük firmalar bu kez yoktu” dedi. Stone+Tec’te bizim gördüklerimiz buydu. Bakalım 2024’teki buluşma nasıl olacak?

İMİB’in her yıl verdiği blok mermer ihracat ödüllerinde kürsüde yer almasına alıştığımız bir firma Pusula Mermer… Bunun yanında kardeş firması Hermes Mermer adına Mersin Erdemli’de bir ocak açan firma, gri mermer üretimine başlamıştı. Pusula Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Etkin Cihangiroğlu, blok pazarındaki durgunluğun altını çizerken “Bir yandan üretimi sürdürüyor, bir yandan da pazardaki tabloyu analiz ediyoruz. Müşterilerimize her zaman en moda ve en özel taşları sunmaktan hiç vazgeçmedik. Bunun sonunda oluşan güvenla yola devam ediyoruz. Amacımız 2022 yılı sonunda da yine en çok ihracat gerçekleştiren firmalar arasında olmak” dedi.

11. Endüstriyel ve Mimari Doğal Taş Tasarım Yarışması’nda kazananlar belli oldu.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) tarafından 11’inci kez düzenlenen ve toplamda 322 projenin başvurduğu Endüstriyel ve Mimari Doğal Taş Tasarım Yarışması’nda kazananlar belli oldu. Profesyonel ve öğrenci olmak üzere 2 kategoride ödüllerin verildiği yarışmada konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Yaptığımız çalışmaların daha fazla değer kazanması için doğal taşlarımızın, tasarım açısından güçlü, katma değeri yüksek, çevreye duyarlı, üretilebilir ve sürdürülebilir olması gerekiyor. Doğal Taş Tasarım Yarışmamız ile de aslında bunları yakalamayı amaçlıyoruz.” dedi. İMİB Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Tasarım Yarışması Komite Başkanı Funda Bekişoğlu da “İnsanoğlu modern bir hayat yaşıyor ve modern hayatı besleyebilmek için de madenlerimizi en güzel şekilde, hakkıyla kullanabilmemiz gerekiyor. Bunu da ancak tasarımla sağlayabiliriz” diye konuştu.

Bu yıl 11’inci kez düzenlenen Endüstriyel ve Mimari Doğal Taş Tasarım Yarışması sonuçlandı. Yarışmaya öğrenci kategorisinde 89, profesyonel kategoride ise 233 başvuru geldi. Toplamda 322 başvurunun geldiği yarışmada 12 proje ödüllendirildi. Dış Ticaret Kompleksinde düzenlenen ödül törenine İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu, Endüstriyel ve Mimari Doğal Taş Tasarım Yarışması jüri üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Düzenlediğimiz bu yarışmayla Türk doğal taşlarının tasarımcı ve mimarlara tanıtılmasını, özgün ürünlerin tasarlanmasını amaçlıyoruz. Belki de en önemlisi, düzenlenen yarışmayla sektörü üniversiteler, öğrenciler ve profesyonellerle bir araya getiriyoruz. Bu birliktelikle doğal taş sektörümüzün geleceğine de sahip çıkmış oluyoruz. Birlik olarak; ihracatımızı daha hızlı yükseltmek, daha fazla ülkede Türk doğal taşını sergilemek için çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızın daha fazla değer kazanması için de doğal taşlarımızın; tasarım açısından güçlü, katma değeri yüksek, çevreye duyarlı, üretilebilir ve sürdürülebilir olması gerekiyor. İşte doğal taş tasarım yarışmamızla da aslında bunları yakalamayı amaçlıyoruz” diye konuştu. 

GENÇLERİMİZE BÜYÜK BİR İŞ DÜŞÜYOR

Türkiye’deki madenciliğin dünyadaki rakip maden ülkelerine kıyasla çok daha genç olduğuna dikkat çeken Rüstem Çetinkaya, “Madencilik konusunda ülkemizin gideceği çok daha uzun bir yol var.  Bu yolda henüz öğrenci olan ya da sektöre yeni adım atmış, ufku açık gençlerimize büyük bir iş düşüyor. Onların kendilerini geliştirmesini, yeni fikirlerle sektörümüze katkı vermesini bekliyoruz. Aslında burada güzel çalışmalar olduğunu da görüyoruz. Düzenlediğimiz yarışmaya gelen başvurularda yaşanan artış, sektörün geleceği için bizleri umutlandırıyor. Bu ilginin artarak devam etmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

GEÇMİŞ MADENDE, BUGÜN MADENDE, GELECEK MADENDE

İMİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Tasarım Yarışması Komitesi Başkanı Funda Bekişoğlu da “Geçmiş madende, bugün madende ve gelecek de madende. İnsanoğlu doğanın şekillenmiş yeni formlarında, yeni anlamları içerisinde, doğanın içerisinde yaşıyor. Modern bir hayat yaşıyoruz ve modern hayatı besleyebilmek için de madenlerimizi en güzel şekilde, en doğru şekilde hakkıyla kullanabilmemiz gerekiyor. Ancak, artık farklı bir şeyler devreye girdi. Artık katma değer yaratılması her şeyden önce geliyor. Bugünlerde gelişmiş zeka, estetik ve tasarım evriliyor. Özellikle maden sektöründe bu durum yaşanıyor. Güncel hayatta tasarımlar ve markalar ön plana çıkıyor. Bunlar da aslında ülkelere hizmet ediyor. Biz de İMİB olarak maden sektörünü tasarım noktasında teşvik etmek için bu yarışmayı düzenledik” diye konuştu.  

İMİB Yönetim Kurulu Üyeleri Fahri Hacıalioğlu ve Nejat Kordel’in yer aldığı İMİB Tasarım Yarışması Komitesi’nin organize ettiği yarışmanın jüri üyeleri; Yeşim Hatırlı, Atilla Kuzu, Ece Yalım, Enis Öncüoğlu, Mehmet Özmen, Murat Yurdakul, Özlem Yalım ve Şaban Topçu’dan oluştu. Yarışma sonucunda profesyonel kategorinin birincisi 75 bin TL, ikincisi 55 bin TL, üçüncüsü 30 bin TL,. Öğrenci kategorisinde birincilik ödülü 50 bin TL, ikincilik ödülü 30 bin TL, üçüncülük ödülü ise 20 bin TL ödül kazandı.

ÖDÜL KAZANAN PROJELER

Profesyonel kategoride birincilik ödülü ‘Noova’ projesiyle Gunes Sineray Serin’in olurken, ikincilik ödülü ‘Bubbleye’ projesiyle Meliha Karcı ve Serdar Deniz’in oldu. Ertunç Vatanperver de ‘Escape Stones’ projesiyle profesyonel kategorinin üçüncüsü oldu. Aynı kategoride 3 projeye de ‘Jüri Teşvik Ödülü’ verildi. Jüri Teşvik Ödülü alan projeler arasında ‘Ancient’ projesiyle Elif Ergün Durmaz, ‘Raw’ projesiyle Muhammed Saner Öztürkler, ‘Naturaplate’ projesiyle Engin Özden yer aldı. Öğrenci kategorisinde birincilik ödülü ‘Kor’ projesiyle Kürşad Keçeci, Resul Ekrem Zengin ve Taha Yiğit Bekiroğlu’na giderken; ikincilik ödülü ‘Lubrico’ projesiyle Atakan Ay’ın oldu. Üçüncülük ödülü ise ‘Urban Mill’ projesiyle Arda Coşan ve Nazgül Berfin Gölge’ye verildi. Öğrenci kategorisinin Jüri Teşvik Ödülleri’nin kazananları da ‘IOI’ projesiyle Kürşad Keçeci, Resul Ekrem Zengin, Taha Yiğit Bekiroğlu, ‘Cascade’ projesiyle Ufuk Pehlivan, ‘Stary Bank’ projesiyle Yusuf Ergin oldu.

Yıl 2019… Stonemart fuarı için Jaipur’dayız… Fuarın ilk günü henüz dergileri dağıtıyoruz. Yeni bir firma çarpıyor gözümüze, standa giriyoruz. Sonrası mı? “Biz bu dergide yer almak istiyoruz” diye biten sıcak bir sohbet, 4. yıla uzanan bir dostluğun başlangıcı… Timemar ile böyle başlıyor öykümüz. Ne mutlu ki, geride kalan bu kısa sürede basamakları adım adım tırmanışına şahitlik ediyoruz Özçağ Aydın ve Emine Çetinkaya ortaklığındaki bu yeni firmanın. Blok ihracatçısı olarak yola çıkan, ardından kardeş firması Heyma ile ocakçılığa başlayan Timemar’ın macerasına kulak verdik bu sayımızda. Özçağ Aydın bir maden mühendisi. 2006’da yeni mezun bir üniversiteli olarak “Merhaba” diyor sektöre. Memleketi Denizli’deki bir firmada 5 yıl ocak şefliği ve AR-Ge birimi sorumlusu olarak çalışıyor. Ardından müşavirlikten ocakçılığa, satıştan danışmanlığa kadar madenciliğin her alanında çalışıyor.

Emine Çetinkaya ise farklı bir yoldan geliyor. Ekonometri mezunu ve doğaltaşla tanışmasını ‘tesadüf’ diye yorumluyor. Burdur’da bir firmanın ihracat bölümünde başlayan macera, bugün ocakçılığa kadar uzanıyor. 2015 yılında iki girişimcinin hayalleriyle kuruluyor Time Madencilik. Önce Çin’e ve Hindistan’a blok ihracatına yoğunlaşan firma, 2019’da büyük hedeflere yelken açmış. Fuarlarla markasını güçlendiren, yeni yatırımlarla üretime giren Timemar’ın ilk ocağı Burdur’da açılmış. Gri atağının ardından sektörde bejin ayak seslerini hisseden iki ortak, bu kez Burdur’da bir de bej ocağı açmış. Öncelikle yeni dönem hedeflerini konuşuyoruz Özçağ Aydın’la… “Firma olarak 3 yıldır ocakçılık yapıyoruz. Bu konuda büyümeyi hedefledik ve ARGE çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. 12 ruhsatımız var ancak önceliğimiz gelecek yıl Muğla’da bir beyaz ve Karaman’da yeni bir gri ocağı açmak. Aynı zamanda işlenmiş ürün pazarındaki hareketlilik de ortada. Burdur OSB’de bir fabrika açmak için başvuruları yaptık, yer tahsisi bekliyoruz” diyor heyecanlı bir şekilde.

Öncelikle yeni dönem hedeflerini konuşuyoruz Özçağ Aydın’la… “Firma olarak 3 yıldır ocakçılık yapıyoruz. Ocakçılığı daha bilimsel yapmak adına çalışmaya başlamadan önce tecrübeli AR-GE ekibimizle en ufak detayına kadar sahayı inceliyoruz sahayı. Jeofizik yöntemlerle yerin tomografisini çekiyor, akabinde tespit ettiğimiz noktalardan karotlu sondaj ile numune alıyoruz ve tecrübelerimizi ekliyoruz. Yapılan çalışmalar açılacak ocağın rantabl olduğunu gösterirse işlemlerimizi hızlandırıyoruz. Bu konuda büyümeyi hedefledik ve AR-GE çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. 12 ruhsatımız var. Önceliğimiz 2023’te Muğla’da beyaz ve Karaman’da yeni bir gri ocağı açmak. Gelecek yıllardaki planlarımızın içerisinde olan fabrika kurma çalışmalarımızı da pandeminin etkisi ile pazarın Türkiye’ye kaymasını fırsat bilip hızlandırdık. Burdur OSB’de bir fabrika açmak için başvuruları yaptık, yer tahsisi bekliyoruz” diyor heyecanlı bir şekilde.

Emine Çetinkaya’ya dönüp doğaltaş sektöründe kadın olmanın avantajlarını soruyoruz. Çok sayıda firmanın her alanın da özellikle ihracat departmanında kadın çalışan görüyoruz doğaltaş sektöründe. Ancak ocakta, taşın kalbinde bir kadın patron bir elin parmakları kadar belki de. Çetinkaya burada kadınların detaycılığının altını çiziyor ve ekliyor: Bu sektör erkek egemen bir sektör. Yadırgayanlar oluyor, şaşıranlar oluyor. Ancak kadınlar her zaman daha detaycıdır. En ince ayrıntıya dikkat eder. Bu bizim en büyük avantajımız. Ben üretimi, bloğun yıkımını, fabrika aşamasını, kısaca işimle ilgili olan her şeyi seviyorum. Sürecin başından sonuna kadar içinde olmanın hazzı bambaşka.”

Son söz blok pazarında. Çin’deki durgunluğu ve Hindistan pazarındaki son durumu soruyoruz. İki ortak söz birliği edercesine noktayı şöyle koyuyor: “Çin’de stokların şişkinliği uzun süredir gündemdeydi. Sonrasında pandemi ve ekonomik zorluklar çıktı. En az 2 yıl daha böyle devam edeceğini düşünüyoruz Çin’in. Bu boşluğu doldurmaya çalışan ülke ise Hindistan. Bizde Hintliler çok seçicidir algısı var. Ancak ocağa girip blok bile yıkamadan tüm grubu alan Hintli müşterilerimiz var bizim. Hindistan’a düzenli yapmış olduğumuz seyahatlerde şunu gördük. Hükümet projelere destek veriyor. İtalyan makineleri ile yatırım yapıyorlar. Biz 4-5 yıl öncesinde Hindistan’da plaka satışı yapan firmalardan ziyade projeci firmaları tespit ettik. Onları yakın markaja almıştık ve meyvesini pandemi dönemi dahil toplamaya başladık. Artık proje bazlı, mimar bazlı çalışıyoruz. 2021 yılının son çeyreğinde kendi ocağımızın taşı olan Bianco ile AVM ve rezidans projelerine başladık Hindistan’da. Yaklaşık 82 bin m2’lik heyecan verinci bir iş. Son olarak şunu söyleyebiliriz ki; Bizde sıkıntı şu, müşteri elinde 10 cm’lik taşla geliyor ve biz o taşı üretmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla yerine tekrar koymayacağımız doğal varlıkları müşterinin isteğini yerine getirmek adına   çalışıyoruz. Bu da ocaklarımızın görünen verimini düşürmekte dolayısıyla da üretim maliyetimizi artırmaktadır. . Oysa İtalyan taşı sunuyor, proje ona göre yapılıyor. Bunları aşmak zorundayız.”

‘Siyah’ın doğaltaş sektöründeki karşılıklarından biri SMM Madencilik… Karaman Ocağı’ndan çıkan Pasha Black ile sektörde güçlü bir yer edinen firma son dönemde gri konusunda da hareketli. Pasha Grey ve Pasha Ice Grey’den sonra Grey Karaman ile üretim portföyünü geliştiren SMM’nin imzasına Konya’da bir showroomda rastlıyoruz.

İlk olarak karşımıza Pasha Grey çıkıyor. Showroomun geniş duvarında split face olarak uygulanan taş, merdivenlerin siyah korkuluklarıyla harika bir bütünlük sağlıyor.Yerde ise her zaman başarılı sonuçlar veren bir uygulama tercih edilmiş. Siyah-beyaz zıtlığı, zeminde ferahlatıcı bir şıklığı beraberinde getirmiş.

Yan tarafta boylu boyuna uzanan onyx ve şömine ise mekanı çok iyi bir şekilde tamamlamış. ‘Pasha Show’ olarak aklımıza kazınıyor bu mini showroom. SMM Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kaya ise uygulamanın sadeliğine vurgu yapıyor ve ekliyor: Taşlarımızın split face uygulamalarda verdiği harika sonuçlar dikkat çekici. Siyah, beyaz ve gri taşların uyumu da üst düzeyde.”