Bir yanda tarihi bir eser… 1770’lerde 40 bin metrekarelik bir alana inşa edilmiş, yaklaşık 250 yıllık bir yapıt… Eski adıyla Rami Kışlası… Diğer yanda, 70 yıllık maziye sahip, 3. Kuşağın yönetiminde ilk günkü enerjisi ve yüksek teknoloji ile donatılmış kalitesiyle iş yapmaya devam eden bir şirket… Gökyar Mermer… İşte tam bu noktada tarihi bir yapının, usta ellerle buluşmasından büyüleyici bir güzellik çıkıyor karşımıza: Rami Kütüphanesi…
250 yıllık bir kışla, 1.5 yıllık restorasyonun ardından bambaşa bir yüzü bürünmüş. İçinde 2 milyondan fazla kitabın yer aldığı, sergi salonlarıyla, müzesiyle eşsiz bir kültür merkezi Rami Kütüphanesi… Aynı zamanda dünyanın en geniş alana yayılmış üçüncü kütüphanesi özelliğini taşıyor. Yemyeşil bir avlu içinde tarihin ayak izlerini takip ediyorsunuz adeta. Bu eşsiz ve tarihi eseri aynı havayı koruyan bir mimari ile restore eden elleri de takdir etmek gerekiyor.
Projenin binanın tarihi dokusuyla bu denli uyumlu olmasını sağlayan noktaya geliyoruz. Doğal taş tedarik ve uygulamaları… Gökyar Mermer’in dış mekan, peyzaj, sert zemin uygulamaları ve kent mobilyaları üzerine yoğunlaşan kardeş firması Fortiori Stone, Avrupa’nın bir çok kentine yaptığı usta işi dokunuşu Rami Kütüphanesi’ne de yansıtmış. Firmanın Bilecik Söğüt’teki ocağından üretilen Cappuccino taşı, projeye gerçekten kusursuz bir şekilde uyum sağlamış. Fortiori Stone Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Keleş de Rami Kütüphanesi’nin çok özel bir miras olduğunun altını çiziyor.
Projeyle ilgili bilgi veren Keleş, Rami Kütüphanesi’nin şunları söylüyor: Yaklaşık 250 yıllık tarihi ile Rami Kışlası; restorasyon, renovasyon ve yeniden inşa projesinin tamamlanmasıyla İstanbul’un en önemli kültür mekanlarından biri haline geldi. Tüm mekanlarda Cappuccino (Söğüt Beji) taşımız kullanılarak alan düzenlemeleri gerçekleştirildi. Yer döşemelerinde farklı ölçülerdeki taşların farklı yüzey işlemleri ile kullanılmasıyla mekânsal ayırımlar belirginleştirildi. Yer döşemelerinde 8 cm. kalınlığında taşlar kullanıldı. Toplam 10 bin metrekarelik bu projede yer almaktan gurur duyuyoruz.”